Konuya bilimsel yakşalım biraz da.
sorun olan dihidrotestosterona hassas saç foliküllerindeki androjen reseptörleridir.yani sorun dihidrotestosteron değil hatalı genlerdir maalesef.bu yüzden bazı insanların saçları dökülürken, bazıları dökülmez.saçları dökülen insanlarda da, saçları dökülmeyen insanlarda da hemen hemen aynı miktarda dihidrotestosteron ve testosteron vardır.ancak kimi insanların saçları bu androjen hormonlara karşı hassastır, kimisinin değildir.
eski dönemlerde saçları dökülen erkeklerin ''daha fazla erkeklik hormonuna sahip olduğu'' düşünülürdü. ancak modern bilimdeki gelişmeler ışığında, bugün böyle birşeyin sözkonusu olmadığı ve herkeste hemen hemen aynı oranda androjen hormonlar bulunduğu bilinmektedir. cemil ipekçi gibi biri tamamen kel kalırken, kadir inanır gibi biri çok gür saçlara sahip olabilmektedir. bu ve buna benzer sayısız örnek bizlere ''sorunun androjen hormonlar değil, bu hormonlara karşı hassas olmamızı sağlayan ve nesilden nesile aktarılan gen mutasyonları'' olduğunu göstermektedir.
erkek vücudunda bulunan testosteron hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metabolitine verilen ad.testosteron hormonunun aktif hale gelebilmesi ve dokular üstünde androjenik etki gösterebilmesi için 5 alfa redüktaz isimli enzimle dht hormonuna dönüşmesi şarttır. testosteron, tip-1 5 alfa redüktaz ve tip-2 5 alfa redüktaz adı verilen iki enzimle dht hormonuna dönüşür.bu dönüşme olmadan testosteron birçok dokuda etkili olamaz.dht hormonu, anne karnındaki fetus halinde bulunan çocuğun erkek cinsel özellikleri kazanmasını ve cinsel organlarının gelişmesini sağlar. dht hormonu ayrıca anne karnındaki fetusun beyni üstünde de çalışarak, henüz anne karnında cinsiyet kimliğinin oluşmasını sağlar. dht hormonu, bunun dışında ergenlik döneminde sekonder seks karekterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklılaşmayı meydana getirir. böylece kız çocuğundan kolay kolay ayırt edilemeyecek olan erkek çocuğu gittikçe farklılaşır ve çocukluktan erkekliğe adımını atar. sakalları ve bıyıkları çıkmaya,sesi kalınlaşmaya,boyu uzamaya,kas kütlesi artmaya,penis büyümeye,testisler sperm üretmeye başlar.tüm bu farklılaşmayı testosteron, dht hormonuna dönüşerek meydana getirir. dht hormonunun bir diğer görevi glandüler prostat dokusunun fonksiyonlarının devamlılığını sağlamaktır.
dht'nin erkek metabolizmasındaki görevleri bir ömür boyunca sürmektedir. bunun dışında testosteron ve dht, genetik olarak bu hormonlara duyarlı kişilerde androgenetik alopesi,akne ve prostat hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. genetik olarak bu androjenik hormonlara duyarlı olan kişiler, dht'den daha çok etkilenmektedirler testosteron hormonuna göre.testosteron hormonunun da bu dokularda etkinliği vardır ama dht hormonundan daha zayıf bir etkidir bu. bazı kişiler neden bu hormonlardan olumsuz etkilenirken, bazı kişilerin etkilenmediği tam olarak bilinmemekte ve bu duruma hangi hatalı genlerin yol açtığı araştırılmaktadır.''
o yüzden bu sorunun çözülmesi çok zor yanı kısaca ımkansız gibi çünkü erkek tipi saç dökülmesinin nedeni olarak suçlanan hormon olsa da ergenlik dönemine kadar erkeğin cinsel gelişimi ve sonrasındaki genel işleyişi için kilit rol oynar. eksikliğinde pseudohermaphroditism olarak adlandırılan duruma neden olur. yani oluncada olmuyor olmayıncada :DDD