Diffüz Alopesili Kadınlarda "Dijital Fototrikogram" ile "Darı Ekstresi, Buğday Tohumu Yağı, L-sistin, Kalsiyum Pantotenat" Formulasyonunun Etkisinin Değerlendirilmesi
Deniz Çetinkünar1, Meltem Önder2
1Özel Batman Dünya Hastanesi, Deri Ve Zührevi Hastalıklar Bölümü, Batman, Türkiye
2Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
Amaç: Bu çalışmada kliniğimize başvuran telogen effluviumlu kadınlarda "Dijital Fototrikogram" (Trichoscan) ile "Darı Ekstresi, Buğday Tohumu Yağı, L-Sistin, Kalsiyum Pantotenat" formulasyonunun etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2008-Kasım 2008 tarihleri arasında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Polikliniği’ne diffüz saç dökülmesi şikayetiyle başvuran kadın hastalar değerlendirildi. Hastalara dijital fototrikogram testi frontal ve oksipital bölgelerde uygulanarak anagen ve telogen oranları saptandı. Klinik görünüm ve dijital fototrikogram sonucu telogen effluvium tipi diffüz alopesi ile uyumlu, 18-50 yaşları arasında 53 kadın hasta çalışma kapsamına alındı. Hastalara darı ekstresi 140 mg, buğday tohumu yağı 271 mg, L-sistin 2 mg, kalsiyum pantotenat 10 mg’dan oluşan kapsül günde 3x1 dozunda, 3 ay süre ile verildi. Çalışma kapsamına alınan hastaların tedaviye yanıtlarının değerlendirilmesinde günlük dökülen saç sayısı, saç çekme testi ve dijital fototrikogram kriter olarak alındı.
Bulgular: İlk değerlendirmede günlük dökülen yaklaşık saç sayısı ortalaması 84,1±55,9 iken verilen 3 aylık tedaviden sonra günlük dökülen saç sayısı ortalaması 44,9±28 olarak saptandı. Hastaların tedavi sonrasında günlük dökülen ortalama saç sayısındaki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Hastalarımızın tedavi öncesi saç çekme testi ile tedavi sonrası saç çekme testi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Tedavi öncesinde ortalama anagen değeri frontal bölgede 69,0±11,2, oksipital bölgede 72,3±9,4 olarak saptandı. Tedavi sonrasında frontal bölge anagen oranı 76,4±11,2’e, oksipital bölge anagen oranı 79,9±8,6’a yükseldi. Tedavi sonrasında frontal ve oksipital bölgede anagen oranındaki artma istatistiksel olarak anlamlı olarak kabul edildi.
Sonuç: Çalışmamızda “L-sistin, kalsiyum pantotenat, buğday tohumu yağı ve darı ekstresinden oluşan formulasyon”unun telogen effluvium tedavisinde etkili olduğu düşünülebilir. Ancak daha geniş alopesili hasta gruplarında plasebo kontrollü çalışmalar gereklidir.
Faydalı olabilir. Araştırın lütfen.
ilgili link aşağıdadır.
https://www.journalagent.com/z4/vi.asp?pdir=turkderm&plng=tur&un=TURKDERM-48295