Gönderen Konu: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)  (Okunma sayısı 12327 defa)

Popperist

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 42
Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« : 20 Ocak 2019, 00:08:50 »
Arkadaşlar, forumdaki paylaşımlardan gördüğüm kadarıyla seboreik dermatit saç ekimi yaptıracaklar veya yaptıranlar, ya da saç dökülmesi yaşayanların en büyük sorunlarından biri olarak gözüküyor.
Bu rahatsızlığın tedavisi, daha doğrusu baskılanması için genelde standart tedaviler önerildiğini gördüm ve bunu yaşayıp, uyguladığı tedavi ile rahatsızlığın üstesinden gelenler var mı diye araştırırken ünlü sözlüklerden birinde bir arkadaşın paylaşımına denk geldim ve hoşuma gitti.
Sözkonusu rahatsızlıktan muzdarip arkadaşlara belki faydası dokunur diye paylaşıyorum.
Bu arada uygunsuz kısımları görebildiğim kadarıyla düzeltmeye çalıştım, gözümden kaçan varsa kusura bakmayın. Yazım hatalarını ise düzeltmeye hiç yeltenmedim çok uzundu çünkü.

“Tek bir tedavisi vardır ve çok ekstrem bir durum olmadıkça tedavisi olan bir rahatsızlıktır.


15 yıldır bu rahatsızlık ile mücadele eden ben sonunda yendim bunu. Şimdi açın kulaklarınızı dinleyin...
Doktora gittiğinizde verdiği ilaçlar tedavi için değil, semptomları bastırmak içindir. ilaçları bıraktığınızda tekrar geri gelir. Gerçi ilaçlar demeye falan da gerek yok. kortizon sürdüğünüzde gider, sürmediğinizde gelir. Kortizon da deriyi inceltir, bir süre sonra damarlarınız görünür. İyice bağımlı hale gelirsiniz, 3 gün sürmediğinizde ağzınız yüzünüz dökülür dermatitten.

şampuanlar ile problemi çözdüğünü zannedenler de var. bir kaç ay ya da yıl götürür. en sonunda kafanızda saç da kalmaz zaten. dermatit hayvan gibi saç döker. kabuklanma ve kepeklenme yok diye dermatit yok zannedersiniz ama vardır, deri altında devam eder. sadece ve sadece döküntü yoktur!


argan yağı bilmemne... hepsi aynı hikaye. geçiniz. deriden sürülen bir şey asla ama asla tedavi etmez bu rahatsızlığı.

bu rahatsızlık bir cilt rahatsızlığı değil, bir iç hastalıktır. yani problem cildinizde değil, iç organlarınızdadır. tüm organlarınızı kaplamış olan mantarın tezahürüdür o derideki döküntüler. dolayısıyla bu hastalıktan kurtulmanın yolu o mantardan kurtulmaktır. yani vücudunuzu sarmış olan kötü bakterilerden kurtulmaktır. bunun için de ilaç yoktur -ki yutup kurtulasınız. bu mantardan kurtulmanın yolu, onları besinsiz bırakmak ve vücuttaki faydalı bakterilerin sayısını arttırmaktır.
peki nedir bu mantarları besinsiz bırakmanın ve öldürmenin yolu?

(bkz: candida diyeti)
(bkz: gaps diyeti)
(bkz: ketojenik diyet)


bu mantarlar şeker/karbonhidrat ile beslenir. bunları vücudunuzdan def etmek istiyorsanız çok sıkı bir karbonhidrat diyetine girmeniz lazım.
aldığınız her ürünün içindekilere bakıyorsunuz. karbonhidrat varsa geri koyuyorsunuz. enerjiyi yağlardan alıyorsunuz. zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, tereyağı, kuyruk yağı. hayatınızda hiç yemediğiniz kadar yağ yiyeceksiniz kalori almak için. buna alışın.


tahıl!


her türlüsünü hayatınızdan çıkarıyorsunuz. ekmek(çavdar, kara buğday falan filan farketmez. her türlüsü!), makarna, bulgur, pirinç, buğday, arpa... bütün tahılları hayatınızdan çıkarın.


şeker!


ister rafine şeker, ister meyve! farketmez. şeker içeren, tadı tatlı olan her şeyi hayatınızdan çıkarıyorsunuz. meyve yok, bal yok, pekmez yok, hurma yok. içerisinde şeker bulunan hiçbir şey yok. veda edin.


nişasta!


patates, nohut, yulaf mısır... nişasta içeren ne varsa hayatınızdan çıkarıyorsunuz. yüzüne bile bakmıyorsunuz.
1 ay mutlak istikrar ile bu şekilde besleniyorsunuz. lamı cimi yok. bu 1 ay içerisinde tüm süt ve süt ürünlerinden de uzak duruyorsunuz. yoğurt, peynir, falan filan... hepsini çıkarıyorsunuz hayatınızdan. 1 ayın sonunda süt ürünlerini kullanmaya başlayabilirsiniz.
1 ayın sonunda zannetmeyin ki cildiniz düzeldi diye dermatitten tamamen kurtuldunuz.sadece içeride savaş veriyor, cilde atak yapmaya mecali yok henüz. ama oturun yarım ekmek yiyin, üstüne de bi künefe patlatın, görün ebenizin amını. sabah kalktığınızda suratınız ne halde görün...

o yüzden bitmedi...

1 ay geçtikten sonra probiyotik yüklemesine başlıyoruz. probiyotik dediğimiz yararlı bakteriler oluyor. yararlı bakterileri yükleyeceksiniz ki zararlı bakterilerle savaşsın ve bastırsın. türkiye'de en net ve kuşkusuz probiyotik alımı supplementler ile oluyor. o yediğimiz yoğurtlarda yararlı bakteri falan kalmamış durumda. 1 yıl dolapta tutsanız bozulmuyor, küflenmiyor, tadı bile değişmiyor. içinde bakteri olan bir besinin tadının bile değişmemesi olanaksız, mümkün değil. o yüzden supplement alacaksınız. ben solgar kullandım. siz daha iyisini bulabilirseniz alın. ama türkiye'de yok. amerika'dan getirteceksiniz.

ev yapımı yoğurt işine falan girişmeyin hiç. mayalamak için yine market yoğurdu kullanacaksınız. bakteri sayısı ve kalitesi yine sıfıra yakın olacak. uğraştığınıza değmez. marketten aldığınız yoğurdun daha kötüsünü yapmış olursunuz sadece.
ek olarak evde sauerkraut yapabilirsiniz probiyotik için. ama ek olarak. sadece bununla olmaz. bakteri sayısı iyi olsa da türü çok kısıtlı.


bu şekilde yüklemelere devam ediyorsunuz. 1 ay 2 ay 3 ay... belki 6 ay, belki 1 sene. ne kadar kötü durumdaysanız, bakteriler ne kadar istila ettiyse vücudunuzu, o kadar uzun süre bu diyeti sürdürmeniz lazım. kimisi 2 ayda tamamen yeniyor, kimisi 1 yılda. ama yenemeyeni görmedim henüz
ve artık tamamen geçtiğine ikna olduğunuzda nasıl besleniyorsanız öyle beslenin. beyaz ekmek arasına patates koyup mu yiyorsunuz napıyorsunuz, o iğrenç beslenmenize devam edin.
ama sanmıyorum bir daha öyle iğrenç beslenebileceğinize. bu beslenme düzenine alıştıktan sonra, bir daha eskisi gibi beslenemez olacaksınız.
çünkü sadece dermatit değil, vücudunuzda şikayetçi olduğunuz bir çok şey de rayına oturacak. kilolar gidecek, cildiniz güzelleşecek, yağlanma azalacak, enerjiniz artacak, depresif hallere veda edeceksiniz, sabahları dinç uyanacaksınız, hastalıklara karşı aşırı dayanıklı olacaksınız.

yok ben bunlarla uğraşamam diyorsanız, git gide artan dermatit vücudunuzu ele geçirecek. ellerinizde, göğsünüzde, kollarınızda... her yerinize yayılacak. kaşınmaktan yara edeceksiniz her yerinizi. kortizon sürmekten mosmor olacak her yeriniz. damarlarınız sayılacak. belki ileride sedefe çevirecek. evden çıkamaz hale geleceksiniz...


siz bilirsiniz... tedavisi var, ama olmak isteyene var. kimse çıkıp da tedavisi yok demesin artık ve rica ediyorum, çevrenizde ne kadar bu hastalıktan muzdarip insan varsa okutun bu entryi.


edit: bana bilimsel araştırma falan sormayın. birincisi ben doktor değilim, ikincisi bunun özelinde bilimsel araştırma olduğunu falan sanmıyorum çünkü 1-2 yıllık bilgi bu dermatit özelinde. dermatit hakkında ne bilimsel araştırması yapılmış 100 yıldır çıkın gösterin de bilelim. bağışıklık sistemini bastırmak için kortizon sürdürüyor adamlar, bilimsel araştırmaları base almak isteyen kortizon sürsün. ben kendi yaşadığıma bakarım. tecrübe eden insanların yaşadıklarına bakarım. varsa yabancı diliniz onlarca keyword verdim, araştırın. alternatif tıpçı falan değilim yani. bitkisel tedavi falan da önermiyorum gördüğünüz gibi. pozitivistim ve seboreik dermatit hastasıyım. daha doğrusu hastasıydım. ha ayrıca bu diyetler seboreik dermatitten bağımsız zaten sağlıklı yaşamanızı sağlayan diyetler oluyor. yapabiliyorsanız dermatit yoksa da yapın.

bu tedavi yöntemini ben bulmadım. kür şeklinde yukarıda belirttiğim diyetleri veren onlarca tıp doktoru var. araştırın bakın.


umarım herkes kurtulur bu illetten.
sikinde değilsiniz. bir yakınıma kanser ilacı yazıyorlar artık kortizon fayda etmediği için. bütün mevzu bağışıklık sistemini baskılamak. işe yarıyor dedikleri semptomları bastırmak, tedavi değil! ben tedavi öneriyorum. yoksa amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. herhangi bir kortizonlu kremle bastırıyorsunuz. bimnemne sürdüm geçti diye bu başlığa koşmanıza gerek yok. çünkü geçmedi, tekrar gelecek. içiniz sıkıldığında, moraliniz bozulduğunda alkol alıp sorunu çözmek ne ise, krem, losyon, şampuan, yağ falan sürüp sorunu çözdüğünüzü zannetmek aynıdır. oysa ki sorun daha da büyür içeride ama siz sürekli içtiğiniz için anlamazsınız, kaçarsınız. aylar yıllar sonra bir ayılırsınız ki hayatınız kaymış gitmiş. bu da böyledir. semptomları bastırmayın, vücudunuzda bir problem var ve vücudunuz size bir uyarı veriyor. yaptığınız şeyin ağlayan çocuğu dövüp susturmaktan bir farkı yok!


edit 3: alkolden bahsetmeyi unuttum. alkol dediğiniz şeker zaten. malesef alkolü de çıkaracaksınız hayatınızdan. ben alkolü bırakamam hayatımın parçası diyorsanız da azaltmaya çalışın. benim söylememe gerek yok herhalde. ama emin olun alkol en büyük tetikleyici. özellikle alkol aldığım günlerin sabahları berbat halde uyanıyorum. kafamı yüzümü göğsümü kaşıyarak uyanıyorum. bana alkol kadar kola bile dokunmuyor bu hususta. genel kanı da bu şekilde bu hastalıktan muzdarip olanlar tarafından.


bununla beraber günde en en en az 2 litre su için. öyle sağlıklı yaşam için falan değil, siz ayrıca hasta olduğunuz için içeceksiniz. siz normal bir insan değilsiniz, hasta bir insansınız. o yüzden sizin en en en az 2 litre içmeniz gerekiyor. bu kısım gerçekten aşırı önemli. evet dermatit yağlı ciltlerde görünen rahatsızlık ama kuruluktan kaynaklanıyor. bizi yanıltan da cildin yağlı olması. bol bol su için. cildinizi de bol bol nemlendirin. şu dediklerimi beslenme ile beraber 1 ay yapın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. olayın içine girmediğiniz sürece aşırı zor bir şeymiş, beslenmeyi bu denli kısıtlamak beraberinde hayattan zevk almamayı getirecek gibi bir önyargı ve yanılgı oluşturuyor. en azından bende öyle oldu. oysa ki aslında sadece endüstriyel gıdaları kesmiş oluyorsunuz. 100 yıl önce bunların hiçbiri yoktu zaten neredeyse. her türlü et, sebze, kuruyemiş vs gayet de zevkli gıdalar. bir sürü keto tarif var youtubeda. lafın gelişi değil gerçekten de binlerce gıda alternatifiniz var. her öğün başka bir şey yemeye kalksanız yıllar geçer. o yüzden sakın kendinize mazeret bulmaya kalkmayın.en son bununla alakalı bir de türkçe altyazılı video bırakayım:
https://www.youtube.com/…ghn2ewo9i&feature=youtu.be

not: bu videonun en önemli amaçlarından biri de probiyotik ürünlerin pazarlaması. o yüzden "ne yerseniz yiyin probiyotik alın yeter" asla doğru bir yaklaşım değildir. pazarlama ağzıdır. probiyotikler asitliğin yüksek olduğu ortamda ölürler. patates kızartması üstüne probiyotik almanız hiçbir şey ifade etmez. o aldığınız probiyotik hiçbir işe yaramaz. probiyotikler midedeki asitliğin en düşük olduğu zamanlarda alınmalıdır, yani karnınız açken. ardından ~2 saat de bir şey yenmemelidir ki mideden bağırsaklara ulaşabilsin. bunun için en güzel zaman gece yatmadan öncedir. tabi yatmadan 4-5 saat önce yemek yemeyi kestiğinizi varsayıyorum.

—————————————————————-

daha önce bu hastalıkla alakalı beslenme ağırlıklı bir entry girmiştim. o gün bu diyete başlayanlar gözle görülür ciddi gelişmeler yaşadıklarını belirtiyorlar. ben de ayrıca mutlu oluyorum.

bu hastalığı küçümseyen, önemsemeyen, "emaaan nolcak beaa, kepek mepek gibi bi şey işte" deyip geçen insanlar görüyorum. hala daha şampuanmış kremmiş tedavi arayanlar görüyorum. ne kadar büyük bir hata yaptıklarının farkında olmayabilirler. zira doktorlar suratlarına bile bakmadan "stres yapma" deyip kortizonu yazıp gönderiyorlar. bu tavır karşısında hasta da doğal olarak önemsiz bir şey olarak görüyor. işin aslı hiç de öyle değil...

şimdi öncelikle, bu konu hakkında beslenmenin ötesinde biraz daha bilgilendirme yapmak istiyorum. ben de bir yandan öğreniyor, bir yandan deniyor, bir yandan sonuca ulaşıyorum. ayrıca yapılan araştırmaları da inceliyorum.

bu hastalık temelde bağışıklık sisteminin düşüklüğü sebebiyle ortaya çıkar. bağışıklık sisteminin en çökük olduğu dönemlerde en alevli haline ulaşır. her yeriniz pul pul kabarır, dökülür. bağışıklık sisteminiz ne kadar güçlenirse, o kadar geriler. tabi bal, pekmez, ekmek yiyerek bağışıklık sistemi güçlendirilmez. belki de bugüne kadar böyle öğrettikleri için bütün bağırsak ve karaciğer sistemini bozmuş olabiliriz :)

öncelikle kan tahlili yaptırıp eksiklerinizi belirliyorsunuz. değerlerinizin referans aralıkta olması, eksikliğiniz olmadığı anlamına gelmiyor. referans değerlerin üst sınırına yaklaştırmanız gerekiyor. çünkü siz normal biri değilsiniz. siz mutsuz ve/ya stresli birisiniz. normal insanlara göre çok daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor. örneğin b12 eksikliği çıktıysa ister supplement alıyorsunuz, ister hayvansal gıdalara yükleniyorsunuz ve bu açığı kapatıyorsunuz. hepsini tek tek yazmaya gerek yok, neyiniz eksikse onu tamamlayın.


beraberinde probiyotik takviyesine başlamanız gerekiyor. probiyotik nedir neye yarar diye ben anlatmayayım girin başlığına bakın. kullandığınız probiyotiklerin güçlü olması gerekiyor ki koloni kurabilsinler. türkiye'de satışı olan sadece klaire labs 100 billion var. paranız varsa basın alın. yoksa yurtdışına gidip gelen bir tanıdığınızdan almasını isteyeceksiniz. probienle solgarla falan olacak işler değil. en çok tavsiye edilen vsl#3. diyet ile birlikte 3 ay düzenli kullanımda tamamen sağlığına kavuşan bir çok insan ile tanıştım. artık makarnaya ketçabı yapıştırıp gömüyorlarmış da bir şey olmuyormuş* :)


bağışıklı güçlendirmenin bir diğer yolu da vücutta bulunan mevcut candidayı temizlemektir. bunun için de çeşitli yöntemler var. öncelikle candida için ilaçlar mevcut fakat henüz bir faydasını görene rastlamadım. etki edemiyor bu ilaçlar zira bu mantar acayip bir mantar, derhal bağışıklık kazanıyor. (bkz: biyofilm) 
bu sebeple otizm, kanser, epilepsi, bipolar bozukluk, sedef, çölyak vs vs gibi otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılan araçlara yöneliyoruz. evet seboreik dermatit de aynı grupta. bu hastalığa önlem almak yerine kremlerle, şampuanlarla, yağlarla, kortizonlarla bastırmaya kalkarsanız geleceğiniz hiç de parlak değil. hatta şöyle söyleyeyim, yıllarca düzenli olarak bu hastalığa sahip olan birinin ileride bir tarafında kanser çıkmaması çok büyük sürpriz olur! iş işten geçtikten sonra çare aramanız da fayda etmez. sağlığınız yerindeyken, bu iş daha da ilerlememişken derhal halletmeniz gerekiyor. yarın değil bugün.


peki nedir bu araçlar? klordioksit, kollodial gümüş/altın suyu, ingiliz tuzu, bentonit kili vs vs... bunların ana mantığı asidik ortamı tarumar etmesi, ph'ı yükseltmesi ve sadece asidik ortamda yaşayan bu mantarları ya da bakterileri ya da kanser hücrelerini derhal öldürüp dışarı atması. kürleri var, yapanlar, anlatanlar var. biraz araştırırsanız bir çok kaynak bulabilirsiniz. oral ve lavman olarak kullanılıyor.


bunun haricinde bir de low dose naltrexone var. ana mantık endorfin salımını arttırması ve bağışıklık sistemini vücudun kendisinin toplamasına izin vermesi. bunu da araştırın, ben yine de bir link bırakayım dermatit özelinde:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19453814

ya da en olması gerekeni ve normal olanı: her şeyi bir kenara bırakıp; boşver karısını da, kocasını da, babasını da, anasını da, arkadaşını da, patronunu da, işini de, trafiğini de, okulunu da! deyip tası tarağı toplayıp uzaklaşmak... yeni bir hayat kurmak. yapabiliyor musunuz? yapabilseydiniz yapardınız herhalde...
yukarıda yazdığım çözümlerin hepsi, mutsuz, depresif, stresli, bastırılmış duyguları olan, geçmişi ya da geleceği ile bir şekilde barışamayan insanlar için. eğer stresi hayatınızdan çıkarabiliyor, musmutlu bir insan olabiliyorsanız, bunların hiçbirine gerek kalmıyor, sizin yapacaklarınızı vücudunuz kendisi yapıyor. ama mutlu olamıyorsanız, stresi def edemiyorsanız, geçmişle ya da gelecekle barışamıyorsanız, bu hastalıktan ve beraberinde getireceği hastalıklardan şu ana dek bilinen kurtulma yöntemleri; yukarıda yazdıklarım”

yazıcıoqlu

  • Sr. Member
  • ****
  • İleti: 352
  • Saç ekimi sonuçları
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #1 : 20 Ocak 2019, 14:10:43 »
Yillarca yasadim egzema ile farkinda  olmadan.. yasiyorumda suanda hic bir problemim yok.  Bu is psikolojik kardeş sac ektirecektim cildiye  uzm gittim  var mi engel bir durum diye egzeman var ama ektire bilin dedi. 15 tatilde ektirecektim sekerden ve ekmekten uzak durman lazim ataklar olursa azdirir dedi...ektirecegim  diye 2 ay yemedim sanki kafam kasiniyor gibiydi..doktora gitmeden önce  hic bir sikayetimde yoktu. Ekimden vazgectim yaz ayina oteledim egzema olurda etkiler diye.. suanda herseyi yiyorum 2 aydan olmadigi kdr rahatim en azindan kafam kasiniyormu yoksa dermatit mi var diye dusunmuyorum  keyifle yasiyorum.. bu is psikolojik takmamak lazim! Diyet konusundada  gittigim doktorda egzema hastasiydi kontrol icin gittigimde diyeti sordum dogrulamadi onermedi. 

Popperist

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 42
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #2 : 20 Ocak 2019, 15:48:20 »
Yillarca yasadim egzema ile farkinda  olmadan.. yasiyorumda suanda hic bir problemim yok.  Bu is psikolojik kardeş sac ektirecektim cildiye  uzm gittim  var mi engel bir durum diye egzeman var ama ektire bilin dedi. 15 tatilde ektirecektim sekerden ve ekmekten uzak durman lazim ataklar olursa azdirir dedi...ektirecegim  diye 2 ay yemedim sanki kafam kasiniyor gibiydi..doktora gitmeden önce  hic bir sikayetimde yoktu. Ekimden vazgectim yaz ayina oteledim egzema olurda etkiler diye.. suanda herseyi yiyorum 2 aydan olmadigi kdr rahatim en azindan kafam kasiniyormu yoksa dermatit mi var diye dusunmuyorum  keyifle yasiyorum.. bu is psikolojik takmamak lazim! Diyet konusundada  gittigim doktorda egzema hastasiydi kontrol icin gittigimde diyeti sordum dogrulamadi onermedi.
Kesinlikle katılıyorum hocam size bence de bu rahatsızlıkta en önemli etkenlerden biri psikolojidir. Fakat tek etken psikoloji olmayabilir, ya da maalesef bazı insanlar ne kadar isteseler de içinde bulundukları özel durumlardan dolayı psikolojilerini düzeltemeyebilirler, ya da sizin başardığınızı başaramayabilirler ve ne kadar isteseler de bunu bir sorun olarak görmeye devam edebilirler. Onun İçin bu başlığı açtım, ki belki burada rahatsızlığı yenenlerin paylaşacağı tecrübeler birilerine faydalı olur.

Hintell

  • Admin
  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 50053
  • saç ekimi sonuçları
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #3 : 21 Ocak 2019, 14:05:15 »
Bu güzel bilgilendirici yazı için teşekür ederiz emeğine sağlık tecrübelerin çok insana yardımcı olacaktır
Global Moderator

Olcay27

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #4 : 25 Ekim 2019, 12:33:09 »
abi merhaba bende seboreik dermatit var saçımın her yerinde kaşıntı mevcut saçımda döklüyor her yerden hemde kaşlarda dahil bu hastalık bunları yapar mı lütfen yardımcı olur musun ?

nkan

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 34
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #5 : 25 Ekim 2019, 13:57:05 »
kafa derisinde seboreik dermatir rahatsizligi bende de var. dermatit, sac dokulmesi ve bunun yaninda  sakal ya da  kaş dokulmesi varsa cogunlukla bagisiklik sisteminde bir sorun oldugu soylenebilir. ben haşhimato hastasiyim. bende de biyiklarda dokulme oluyor arada.  bence hormon olcumu yaptirirsan belki bi sonuc alabilirsin. tiroit hormonlari, anti tpo, anti tg, tsh hormon olcumlerini yaptir. 

nkan

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 34
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #6 : 25 Ekim 2019, 14:06:35 »
Popperist in  soylediklerine sonuna kadar  katiliyorum. hersey bagisiklik sisteminin saglikli olup olmadigiyla ilgili. tum hashimato hastalarinin yasadiklari ortak rahatsizliklarin basinda  egzama gelir.  seker , hazir gidalar  ve kalitesiz  karbonhidratlar bizim sonumuz olacak.  ben bu diyeti yaomaya calisiyorum  ama cogunlukla irademe yeniliyorum. tekrar  basliyorum yine  yeniliyorum 😃  şunu soyleyebilirim. diyet yaptigim gunlerde kesinlikle yorulma, bunalma, uyku duzensizligi , bitkinlik yasamiyorum.  ne zaman diyet biterse  huzur  da  bitiyor.

Popperist

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 42
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #7 : 25 Ekim 2019, 22:29:19 »
abi merhaba bende seboreik dermatit var saçımın her yerinde kaşıntı mevcut saçımda döklüyor her yerden hemde kaşlarda dahil bu hastalık bunları yapar mı lütfen yardımcı olur musun ?
Kardeşim ben bu paylaştığım bilgiyi bunu yaşayıp tecrübe etmiş birisinin paylaşımından alıntı yaptım belki birisine faydalı olur diyerek. Bende seboreik çok çok az vardı ve ben fark dahi etmemiştim saç ektirirken farkedildi. Dolayısıyla bu hastalığı ileri evrede yaşamadığım İçin çok fazla yorum yapamam, ancak araştırdığım kadarıyla söylediğiniz sıkıntıları yaratabiliyor bu hastalık. Bence kesinlikle vakit kaybetmeden iyi bir doktora muayene olursanız sizin için en doğrusu olur. Belki yazdığım diyeti de deneyebilirsiniz çünkü tecrübe edilmiş ve faydası görülmüş. Hiç bir faydası olmasa dahi zaten sağlıklı bir diyet en azından denemiş olursunuz. Kusura bakmayın çok yardımcı olamıyorum, çünkü yanlış da yönlendirmek istemiyorum.

ilhanbaki798@gmail.com

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #8 : 13 Ocak 2020, 20:13:10 »
Bu diyeti yapmaya başladım yaklaşık  1 ay oldu ve eskisine gore gözle görülür bir iyileşme var . Saçım diyetten önce kabuk kabuk dökülürken şimdi dökülme minimuma indi diyebiliriz hatta kabuklanma son buldu bile. Saç dökülmem de azaldı ama hâlâ devam ediyor. 6 ay boyunca yapıcam işimi sağlama almak için. 5 ay sonra yazarım gelişmeler nasıl hoşça kalın.

Supermen

  • Full Member
  • ***
  • İleti: 133
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #9 : 18 Ocak 2020, 02:23:35 »
Bu lanet bende de var..
egzama ile de ugrasiyorum ama bu ikisinin baglantili oldugunu hic düsünmemistim..taa ki ekimden sonra beslenmemw dikkat edip sadece seker ve beyaz besinleri kesinceye dek..
Bugün doktorda 2 ilac aldim ve beslenme listesi yaptirdim..ancak listede karin doyuran hic bir sey yok ..et, balik ve tavuk tanidik gelenler ..
Bu diyeti yapanlar kahvaltida yumurta haric ne yiyor mesela? Ya da gün ortasi atistirma olarak badem, ceviz disinda ne yenilebilir..

Kerimm34

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 1128
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #10 : 18 Ocak 2020, 18:25:56 »
yangının üstüne su tutup söndürmekten ise yangına kömür ,odun taşınmasını engelleyip sönmesini beklemek gibi  bir şey seboreik dermatit diyeti .
işte böyle saçma sapan bir şey.
arkadaşlar seboreik dermatit cilt kuruluğundan kaynaklanıyor ,aşırı cildi kuru olan kişilerin cilltlerine mantarlar tebelleş oluyorlar .bu durumda ne yapmak lazım cildin kurumasını bir süre engellemek lazım .
öncelikle seboreyi tedavi ediyoruz doktorun verdiği kortizon kremleriyle sonra sebore geçtikten sonra ilgili cilde bakım yapıyoruz peeling ve nemlendirici kremlerle.bu ikisini düzenli yaptıktan sonra zaten sebore falan geri gelmiyor yani deriyi iyileşmiş halde iken yakalayıp sonrasında peeling yaparak bir nevi keseliyoruz ve uygun nemlendiriciler ile nemlendiriyoruz bunu bir sene kadar düzenli yaparsan sebore falan kalmıyor zaten.
hoş benim daha bir sene olmadı ama ben artık kurtulduğumu düşünüyorum sağolsun @madmax  arkadaşımız burda bana çok yardımcı oldu.
yani anlayacağınız üstte o yazıyı döşeyen ekşi sözlük yazarı çok bilmişliğin kurbanı olmuş.
diyet olarak sadece bol su içmek gerekiyor deriyi yağlandıracağım ve nemlendireceğim derken kolesterol hastası olmayın sonra .ekşi sözlük yazarı gibi amerikayı tersten keşfetmeyin   ;D

Dejavu27

  • Full Member
  • ***
  • İleti: 234
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #11 : 18 Ocak 2020, 18:34:44 »
Cok guzel bilgiler. Gluten, seker ve sut urunlerini kestiginizde zaten bagisiklik gucleniyor, kan temizleniyor. Bu soyledigin beslenme tarzi keto da dahil bi cok psikolojik rahatsizliklarin tedavisinde kullaniliyor. Ne demisler “beslenme dogruysa ilaca gerek yok, beslenme yanlissa ilacin yarari yok” ne yersen o’sun. Gluten zaten sac dokmesinden tut, depresyon, sizofreniye ve en onemlisi otizm sebebidir. Otizm denen belirtilerden kurtulmak kitabinda ve bilimsel veri tabani pubmed’de glutenin zararlariyla ilgili tonlarca makale var. ayriyetten klordioksit, kani temizler, kandaki butun patolojik bakteri, virus, mantar ve solucanlari yok eder, döker. Otizminde tedavisi klordioksit ama beslenmeyide duzene koymak gerekli. Paylasimin cok yararli olacaktir insanlara kardesim bu farkindalik metnin, tesekkurler...

Tolgamyth

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 5
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #12 : 19 Ocak 2020, 20:23:53 »
Ne yiyeceğimizi yazsaydınız bari bu kadar çok bilen arkadaşlar. Herşey yasak.

Dejavu27

  • Full Member
  • ***
  • İleti: 234
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #13 : 20 Ocak 2020, 13:51:56 »
Ne yiyeceğimizi yazsaydınız bari bu kadar çok bilen arkadaşlar. Herşey yasak.
Saglikli yaglar olarak zeytinyagi, avokado, hindistan cevizi yagi
Et, yumurta, balik, kuruyemis bunlari istedigin kadar tuketebilirsin
Tabi her proteinli gidanin yaninda illaki sebze olcak sindirimi kolaylastirmasi icin.
Butun sebzeler yenilebilir, ilk basta meyvelerde seker oldugu icin kesilmeli ama nar felan tuketmenizde zarar yok.
Kuruyemisler saglikli yaglarla dolu, kuruyemisleri tuketin
Kisacasi ekmek tahil urunleri, rafine seker, ve süt urunlerini beslenmeden bi kac ay cikarip vucudundaki saglikli etkileri gordukten sonra cok hafif olarak tuketebilirsin cunku hayat tamamen boyle gecmez :)

Bilmiyorm

  • Jr. Member
  • **
  • İleti: 78
Ynt: Seboreik Dermatit (Tedavi Tecrübesi)
« Yanıtla #14 : 26 Mart 2020, 00:49:49 »
Candida diyetini araştırdım mantıksı? Olan tek şey probiyotik gerekli derken süt ürünlerini yasaklaması

 

Facebook Twitter Instagram