Merhabalar sevgili dostlar, abilerim ve kardeşlerim;
Forumu misafir kullanıcı olarak zaman zaman takip eder, farklı saç ekimi deneyimlerini inceler, süreç ile ilgili bilgi almaya çalışırdım. Genetik saç dökülmesinden muzdarip olduğum için (hem anne hem baba tarafından) her duş ile beraber saçlarımın parmaklarımın arasından kayıp gidişini seyrederdim ve mümkün olduğu kadar saç ekimimi geç bir tarihte gerçekleştirmeye çalıştım. En sonunda bu durum benim için dayanılmaz bir hal aldı ve saç ekimi yaptırmaya karar verdim. Şimdi forumda bu süreci diğer kullanıcılar gibi adım adım paylaşıp kıymetli fikirlerinize başvuracağım. Umarım paylaşımlarda istikrarlı olurum ve sizlerin de kıymetli yorumları bu süreçte eksik olmaz.
Öncelikle hakkımda kısa bir bilgi vereyim. 26 yaşındayım. Reklamcılık sektöründe çalışıyorum. 4 yıl yurt dışında kaldım (bu süreçte yaşadığım stesli dönemlerin de saç dökülmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.) 18 yaşında saç dökülmem başladı.
Medeks Hair Center'ı tercih etme sebebim de şöyle. Kendisine reklam hizmeti verdiğim, 20 senedir kadın kuaförü olarak çalışan bir abimin saç ektirdiğini öğrendim. Kendisine danıştım ve ekim yaptırdığı yeri tavsiye edip etmeyeceğini sordum. O da bana 3 senedir bir arayış içerisinde olduğunu bir çok yer ile görüştüğünü, en son olarak da burada karar kıldığını söyledi. Saç ile bir kuaför olarak uzun süre haşır neşir olması, kendisinin başarılı bir operasyon geçirdiğini söylemesi genel takip edilen uygulamaların aksine internet araştırmalarımı ve yüz yüze görüşmelerimi minimuma indirdi. Bu merkez hakkında genel kanaatin olumlu yönde olduğunu bu ve benzeri forumlarda görünce kararımı verdim. Doğru mu yaptım yanlış mı burası tartışılır. Yalnız internet çukurunun ne kadar karanlık olduğunu, ne kadar fazla bilgi kirliliğinin olduğunu hepiniz biliyorsunuz, biraz teslimiyetçi davranmak istedim diyelim.
Medeks Hair Center'dan Gökhan Bey ile kısa bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik ve süreç ile ilgili temel bazı bilgiler aldım. Fiyatlandırmayı greft sayısı üzerinden yapmadıklarını, standart bir hizmet bedellerinin olduğunu, bu bedelin de bir seans PRP uygulamasıyla 4000 TL olduğunu söyledi. Telefon görüşmesinin hemen ardından whatsapp üzerinden saçlarımın kısa halinin flaşlı fotoğraflarını gönderdim. Gönderdiğim fotoğraf da bu:
![]()
Fotoğraftan da net anlaşılacağı gibi hem alın bölgesinde hem de tepe bölgesinde bir ekim yapılması gerekliydi. Tekrardan ofislerinde görüşmek üzere sözleştik. Görüşme günü Gökhan Bey operasyonda olduğu için (bize öyle söylendi) eşi (hanımefendinin adını hatırlamıyorum) bizimle ilgilendi. Kibar nazik açıklayıcı bir yaklaşımları vardı. Donör bölgemin güçlü olduğunu, genetik dökülmenin önüne geçilemeyeceğinden dolayı uzun vadede tekrardan saç ekimi yaptırmam gerekebileceğini söyledi. Saç bakımı konusunda beni uyardı. Bunlar zaten tahmin ettiğim bilgilerdi.
O gün hanımefendi tarafından gözle ve elle yapılan tespit ile 5000 (?) greft saç ekimi yapılması gerekeceği söylendi. Alın bölgesi harici alanları da sanki hiç saçım yokmuş gibi kabul edip bu şekilde bir operasyon gerçekleştirileceğini söyledi. Bu kısmına dikkat etmenizi rica ediyorum ileri bölümde bu konu ilginçleşecek. Yaptığımız pazarlıkla 3500 TL'ye saç ekimini 1 hafta sonra yapmak üzere anlaştık. Annem ve kız kardeşim ile söylenen greft sayısı konusunda şaşkınlık içerisinde muayenehaneden ayrıldık. Düşündüğümüzden çok daha yüksek bir greft sayısı söylenmişti.
Bir hafta sonra, 7 Mayıs günü sabah saat 9'da karnım tok sırtım pek bir şekilde, biraz heyecanlı biraz tedirgin tekrardan saç ekim merkezine giriş yaptım. Operasyon odasının (ameliyathane denilmez sanırım steril ama oda gibi bir ortamdı) hazır olduğunu 15 dk kadar sonra haber verdiler. Saçlarım tıraş edildi. Ense bölgesine lokal anesteziler yapıldı (En nahoş bölüm sanırım burası acı ve stres anlamında anestezi etkisini gösterince başınıza balta ile vurulsa hissetmez bir hale geliyorsunuz). Anestezinin etkisinin oluşması beklenirken odaya Gökhan Bey girdi. Ekim yapılacak olan bölgenin kararını vermek ve kalem ile çizmek üzere. Yukarıda yazdığımız 5000 greft, bir hafta önce bahsedilen 5000 greft, Gökhan Bey'in yorumu ve yönlendirmesi ile 3500 greft'e düştü. Bu anlam veremediğim bir andı yani 5000'i duyunca ben de şaşırmıştım ama takdir edersiniz ki bu anlamda biraz daha profesyonel bir yaklaşım bekliyor insan ekilecek greft adedi konusunda. Bunun planlamasının önceden yapılması saç ekimi konusunda en önemli noktalardan biri olduğunu sonradan öğrendim. Anestezi acısı ile de aklıma bu durumu sesli bir şekilde o anda sorgulamak gelmedi.
Öteki açıdan yaş ve donör bölgenin korunması açısından daha az sayıda greft'in yeterli gelecek olması uzun vadede benim işime gelirdi. Yapılan anlaşma da greft adedinden bağımsızdı.
Sorularımı siz kıymetli arkadaşlarıma satır aralarında soracağım
1) Sizce 3500 greft bu operasyon için doğru gerçekçi rakam mıdır?
Alındaki saç çizgisi Gökhan Bey tarafından belirlendikten sonra kendisi yardımcılarına 'şuna dikkat edin şöyle yapın' gibi uyarılarda bulunduktan sonra operasyonun yapıldığı odadan ayrıldı. Bir daha da onu o gün hiç görmedim. İkinci olumsuz yorumum bununla alakalı, okuduğum bir çok saç ekim süreçlerinde yetkili kişinin operasyonu gerçekleştirirken hiç yoktan sürecin %50'sinde aktif olarak ekibin başında bulunduğunu gördüm. Benimle beraber sadece bir hastaları daha vardı. Ciddi bir yoğunlukları da yoktu. Bu da eksi hanesine yazılabilir.
Operasyonu gerçekleştiren asistan hanımefendiler ile operasyon sürecinde gerçekleştirdiğimiz hoş sohbet ile aralarında cerrahi hemşire bulunduğunu, bir başkasının uzun yıllardır sektör içerisinde olduğunu öğrenmiş oldum. Yukarıda bahsettiğim olumsuzluk belki de Gökhan Bey'in ekibine olan güveni ile alakalı olarak olumsuz bir durum teşkil etmiyordur. Takdiri size bırakıyorum.
Sabah 9'da başlayan süreç, gerçekten benim için hiç bitmeyecekmiş gibi gelen uzun bir 12 saat ile akşam 9'da son buldu. Saç ekimi operasyonu gerçekleştirmek isteyip de burayı okuyan arkadaşlarımız varsa, acıdan değil bekleme süresinin uzunluğundan korkmalılar diye düşünüyorum. Hele ki benim gibi hareketli bir kişiliğiniz varsa. Son 1 saatte sanırım ömrümden bir 5 yıl gitti. Tepe bölgesine yapılan ekimde lokal anestezi zayıf olmasına, ufak bir acı hissetmeme rağmen sadece süreç uzamasın diye sesimi çıkarmadım, gerisini siz düşünün. Çalışmayı gerçekleştiren arkadaşlara da saç ekiminden elde edeceğim sonuçtan bağımsız olarak huysuz hallerime gösterdikleri sabır ve anlayışlı yaklaşımları için ayrıca teşekkür ediyorum.
Ekim sonu kendi sosyal medya hesaplarında paylaştıkları fotoğrafı da aşağı bırakıyorum. O akşama ait kendi çektiğim fotoğrafım yok.
![]()
Dönüşte biraz baş dönmesi ve mide bulantısını, aniden gelen yoğun titremeleri (psikolojik olabilir) saymazsak sakin bir yolculuktu. Binayı terkedip temiz havaya çıkmanın tadı ise bambaşkaydı. Biraz fazla hareketli uyuyan bir kişi olmama rağmen anestezi yorgunluk derken torba gibi olmuş ensemin üzerinde gayet 'konforlu' ve sabit bir uyku çektim.
Bundan sonraki süreci gün gün fotoğraflarla açıklayacak ve anlatımı hızlandıracağım. Umarım forum formatı müsaade ediyordur ve aralara sorularımı sıkıştırabilirim.
1. Gün:
![]()
3. Gün:
![]()
6. Gün:
![]()
10. Gün: Tepe bölgesine ilk görüşmedeki hanımefendinin söylediği 'hiç saç yokmuş gibi' çalışma sizce uygulanmalı mıydı? 3. gün fotoğrafında görülebilen, tamamen açıklığın olduğu tepe bölgesine yapılan işlem sizce yeterli midir?
![]()
12. Gün:
![]()
13. Gün: Pide kuyruğunda beni kıstıran, teklifsizce başımı inceleyen, berber olduğunu iddia eden kişi donör bölge konusunda planlamanın iyi yapılmadığını, alım yapılan bölge ile ekim yapılan bölge arasında ciddi fark olduğunu, 'neyse geçmiş olsun'lar ile bana tek kelime söyletmeden kayboldu gitti. Sizin fikriniz nedir? Böyle bir şeyi söylemek için erken midir? Yoksa gerçekten alım fazla, kötü mü yapılmış? aynaya baktığımda genel olarak çok kötü bir durum sezemiyorum. Ama yaşadığımız greft adedi muhabbeti de aklımı kurcalıyor.
![]()
18. Gün: Kabukları kendim dökmedim, 14. günde ekim merkezinin yakınlarındaydım, kısa bir göstermek yorumlarını almak istedim. Orada yıkama gerçekleştirip kabukları döktüler.
![]()
19. Gün: Artık şok dökülmenin yaşandığı süreçteyiz. Bu fotoğrafta gördüğünüz teller, şok dökülmenin normal örnekleri midir? Endişelenecek bir durum umarım yoktur. Onlarca şok dökülme fotoğrafı görmüş olmama rağmen insan kıyamıyor, anlamaya çalışıyor
![]()
Kısa Notlar: Artıları ve Eksileri ile Medeks Hair Center:
Artılar;
+Sıcak samimi ortam, içeriye girdiğiniz anda, acaba ben kazıklanıyor muyum gibi bir his yaşamıyorsunuz, olur olmazını anlatıyorlar
+Birebir kurabildiğiniz ilişkiler, rahat bir ortamda merakınızı gidermenize yardımcı oluyor
+ Fiyat kalite performansı gayet yerinde. Piyasanın bir başka hilesi değil ise, fiyatın greft sayısına bağlanmaması güven veren bir yaklaşım (Sonuçta greftleri tek tek sayamıyoruz hangi adet söylenirse bunu kabul ediyoruz)
+ Steril ortam. Temizlik hassasiyeti %70'di. Personel bu konuda çok hassas. Kullanılan malzemeler de aynı derecede özenli. Tuvaletler ve diğer kullanım alanları temiz. %30'luk kısımı nerelerden indirdiğimi eksilerde görebilirsiniz.
+İşlemi gerçekleştiren ekibin samimi ve anlayışlı yaklaşımları.
Eksiler;
- Operasyonunuzda yetkili kişinin bulunmayışı. Bunu yukarıda da söylemiştim. Sadece adet belirlemek ve ekim bölgesini çizmekten ibaret olmamalıydı. İşlem bittiğinde, örneğin olumsuz bir durum yaşamışsanız ve bunun çözülmesini istiyorsanız karşınızda en üst yetkili olarak bir asistan hemşire olacak ve eliniz kolunuz bağlı kalacaksınız demektir.
- Steril olmayan ortam. Şöyle ki operasyonun gerçekleştiği yer ile ofis mutfak tuvalet bölümü aynı plaza katının iki farklı yönündeki bağımsız daireleri. Hatta aynı katı bir başka şirket ile de paylaşıyorlar. Yani siz, operasyon esnasında doğal ihtiyacınız olan yemek ve tuvalet için, bir plaza katının ortak kullanım alanını, asansörlü hol kısmını geçip öteki tarafa gidiyorsunuz. Bu da komik bir durum tabi. Başınızda kaplı binlerce açık yara ile steril ortamı terk etmek çok mantıksız.
- Öğle vakti verilen yiyeceklerde çeşit çok olsa da kalite orta standartta.
- İlk saç yıkama için gittiğimizde yaşadığımız durum da biraz enteresandı. Yarım saatlik losyon beklemesinden sonra su hazır sizi alalım dedikleri yeri, steril bir ortam beklerken tuvalete gidip bayağı lavaboya kafayı uzattığımda kendimi gülmemek için zor tutuyordum ki, aslında gariplikler yeni başlıyormuş, çünkü saçımın yıkandığı su bir sürahinin içinde geldi. Bu işlem için ayrı bir bölüm olması, ayrı malzemelerin kullanılması daha sağlıklı olurdu diye düşünüyorum.
- 'Hallolur kardeşim sıkıntı yapma' tutumu. Operasyon gerçekleştikten sonraki süreçle alakalı her ne sorduysam, cevaplar genellikle 'rahat ol','bunları kafana takma' ve benzeri şekildeydi. Önemli bir noktayı kaçıracağım diye zar zor ağzından laf aldım diyebilirim. Baş için bant verilmesi standardın bir parçasıdır. Ben de bu zamana kadar onun tamamen korumak, başı sağa sola çarpmamak için olduğunu zannediyordum. Alnıma ve göz altlarıma inanılmaz bir ödem oturdu. Meğer ki bu bant, ödemin yüze inmesini engelliyormuş. Bunu ben çok sonra öğrendim tabi. Ödemi gösterdiğimde alacağım cevap 'Senin bant takman lazım' olması gerekirken 'Takma kafana geçer' oldu
Bu kısmı yanlış anlamamanızı rica ediyorum. Kulak arkası etmek, soruyu dinlememek veya konuyu savuşturmak için gerçekleşmiyor bu tutum. Tamamen sevgili Gökhan Bey'in tarzı ile alakalı olduğunu tahmin ediyorum. Kendisinin şu ana kadarki tecrübem ile işini başarı ile yaptığını ve bu başarısının daim olacağını düşünüyorum.
Söyleyeceklerim bu kadar. Umarım bu kısma kadar okumuşsunuzdur. Umarım sorularıma cevap bulabilirim. Umarım merak ettiğiniz konulara cevap bulmuşsunuzdur. Daha fazla sorunuz olursa aşağıda cevaplayacağım. Ayrıca düzenli olarak da fotoğraflar gönderilecektir.
Sağlıcakla kalın.
