Birkaç bilgiyi atlayarak sonuca varmışsınız sanırım. DHT kafada inflamasyon engellemiyor. Prostatta engelliyor. Kafada ise DHT saç köklerine yapışıyor ve onları güçsüzleştiriyor. Aynı zamanda oradaki kılcal damarlardan besinlerin saça gitmesini engelliyor. DHT vücutta biriken bir hormon. Yani zaman içinde bu yapışan saç telleri o kadar besinsiz ve güçsüz kalıyor ki kalıcı olarak yok olabiliyor. Bazense sadece uyku haline geçiyor. Düzenli finasterid kullanımı bu uyuyan saçların uyanmasıyla saç büyümesi sağlıyor. Onun dışında ise genelde görevi sağlıklı saçların kafada durmasını sağlamak. Ayrıca dhtnin tamamından kurtulmuyoruz. Dut %90 gibi bir oranda vücuttaki dhtyi baskılıyor ve kafa derisinde %70lerde bu oran. Fin ise %70 oranlarında vücut, 55 oranlarında kafa. Yani hala vücudunda DHT var.
Başlıktaki oral minoxidil kısmına değinilmemiş ama çalışma mantığı kısaca vücuttaki damarları biraz genişletip kafadaki kılcal damarların daha fazla saça besin taşıması sağlanıyor. Eski güçsüz kökleri döküp yeni sağlıklı kökler çıkıyor. Spreyler sadece bölgesel emilimle çalışırken oral tüm vücudu etkiliyor ve vücut içi emilimle daha etkili oluyor ama tüm vücutta kıllanma ya da çarpıntı gibi yan etkiler olabiliyor.