merhabalar arkadaşlar,
saç dökülmesi sorunu ile 2007'den beri uğraşan biriyim ve forumun eski hallerinden beridir dönem dönem takip ediyorum. sonunda kararımı verip ektirdim. çok fazla araştırmadım doğrusu, forumun güvenilirliği ve tarafsızlığı, ve ekim merkezinin güven vermesi sonucu bu merkeze karar verdim. cinsiyet geçişi sürecinde olduğum için pervasızca anti-androjen kullandım; 2016 şubattan beri dutasteride (son aylarda finasteride) ve 2016 eylülden beri de minoxil forte ve aldactone (100 mg, spironolactone, testosteron blocker) kullanıyorum. o tarihten beri saçlarımın çok büyük bir kısmını geri kazandım. ancak vertex tamamen kapanmadı, sakallardan lazer-iğneli epilasyon vs. ile kurtulmadan önce onları değerlendirmek istedim. hem manuel almaları, hem de manuel alan ender merkezlerden farklı olarak sakal'dan almaları ve ankara'da yaşıyor olmam cezbetti ve hlc'ye karar verdim.
o gün 4 kişi vardı, 1i slovak, 1i almanyalı türk, 1i almanyalı arnavut (ama iyi türkçe biliyordu), 1i de tek TL kazanıp euro ödeyen -BEN-dim
4 kişiye 1-2 aralık tarihlerinde ekim yapıldı. bilmiyorum ben hizmetten memnundum oldukça profosyonel geldiler bana. sakaldan alınan greftler, male-to-female hormon terapisi ile belki güçlü çıkmayabilir, zayıf çıkabilir, doktorlar da ben de sakal greftlerine ne olacağını kestiremiyoruz. bu açıdan deneysel bir ekim oldu. normal erkek hormonları ile sonuçlar kestirilebiliyor ancak vücuda dişi hormonları hakim olunca ekilen sakal greftleri ne olacak göreceğiz.
umarım ekimim başarılı olur ve sizlere rehber olur.
edit 1: sakallar male to female hormon terapisi ile yok olmuyorlar. vücut kılları yok oluyor veya azalıyor ancak sakallar yok olmuyorlar. sadece bazı translarda incelmeler veya daha yavaş uzamalar görülebiliyor. ben de ekilen sakal greftlerinin eğer kendi doğasını korursa, hormon terapisi sonrası saçlarıma göre daha yavaş uzayacağını ve inceleceğini düşünüyorum. hatta belki yıllar sonra çok daha ince ve yavaş uzayan bir hal alabilir. bilmiyoruz.
edit 2: ANTİ-ANDROJEN DENEYİMLERİM:biz transgender bireylerin fizyolojisi doğduğumuzda genitallerimize bakılarak bize atanan cinsiyete (benim için=erkek) mensup diğer insanlarla aynıdır. yani bizim "hormonlarımızda bir bozukluk" yoktur. cinsiyetimiz (gender) beynimizdedir (diğer bütün insanlarda olduğu gibi) örneğin benim testosteron seviyem "normal erkek" seviyesinde en yukarılarda idi. bunu ölçtürdüğüm sırada 800 küsürlü bir rakamdı (birimi ng/dl) o sırada dutasteride kullanıyordum, dutasteride de finasteride'e göre testosteron-->DHT dönüşümünü daha fazla engelliyor. (belki bu yüzden total testosteron seviyem artmış olabilir. çünkü o testosteron DHT'ye dönüşemeyince öyle kalıyodur diye düşünüyorum fena sallıyor da olabilirim
) neyse, bu dönemde (yani dutasteride'e başladığım şubat 2016'dan direkt testosteronu bloklayan aldactone isimli spironolactone etken maddeli ilaca başladığım tarih olan eylül 2016'ya kadar) libidomda herhangi bir düşüş olmadı aksine yükseldi bile diyebilirim. ereksiyon konusunda da hiçbir sıkıntı yaşamadım. uzun yıllar kullansam da bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum açıkçası. hele hele bence finasteride'i erkekler gönül rahatlığı ile kullanabilirler. belki sperm kalitesinde bir miktar düşüş olabilir (bunu da koray erdoğan'ın instagram canlı yayınında duymuştum) ama libido/ereksiyon/sperm sayısı vs. etkileyeceğini zannetmiyorum. belki sperm sayısını da etkiliyor olabilir araştırmak lazım ama, dutasteride bile bende libido/ereksiyon kaybına yol açmadıysa finasteride hiç açmaz diye düşünüyorum. (ancak aşağıdaki makale öyle demiyor.)
gelgelelim spiro'ya. bu ilaç (aldactone) mtf (male-to female) translarda estrojen aparatlarının yanında, testosteronu (dht değil, direct testosteron) blocklamak için veriliyor, yaklaşık 100-400 mg arası. ortalama herkes 200 mg kullanıyor günde. ben 100 mg kullanmaya başladım 2016 eylülden beri. birkaç ay sonra ölçtürdüğümde testosteron seviyem 500 küsürlere düşmüştü. o günden beri, ciddi manada kas kaybım oldu (beklenen birşey). resmen küçüldüm. omuzlarım minnoşlaştı, kalçalarım yağlandı, belim inceldi, yüzümün hatları yumuşadı. vücudum oldukça feminenleşti. ve tabii ki, dutasteride ile artan saçlarım daha da arttı. her ay artıyordu. bu ilaçla birlikte minoxil losyona da başladım o yüzden hepsi birlikte strike yaptılar, saçlarımın artmama gibi bir ihtimali yoktu. neyse, bu ilacın vücudumda, üstelik östrojen takviyesi olmadan yaptığı etkiler beni günbegün mutlu ediyordu. büyük hayal kırıklıkları, umutsuzluk ve çaresizlik içerisinde başladığım cinsiyet geçişi sürecinde giderek umutlarım artıyor, vücuduma dair olan endişelerim azalıyordu. ancak bir süre sonra ereksiyon problemleri yaşamaya başladım. ki bu da mtf hormon terapisinde beklenen birşey. benim için de sorun değil zaten. spontan ereksiyonlar - özellikle sabah ereksiyonları- tamamen kayboldu. libidom çok az düştü. porno izleme ihtiyacım ve şevkim azaldı. masturbasyon rutinim daha geniş sürelere yayılmaya başladı. bütün bunlar benim için problem olmayan ancak sizin için problem olabilecek şeyler. ama zaten hiçbir doktor da saç dökülmesinin tedavisi olarak hiçbir erkeğe aldactone reçete etmez. finasteride de böyle yan etkilere sebep olmaz diye düşünüyorum. neyse, cinsel olarak tahrik olduğum zamanlar, modumda olduğum zamanlar ereksiyon sıkıntısı yaşamadım hala da yaşamıyorum ama ereksiyonun sürdürülebilirliği zorlaşmaya başladı. azıcık dikkatim dağıldığında ereksiyonu kaybediyordum (hala da öyle). yine tekrarlıyorum bunlar benim için dezavantaj değil, avantaj zaten.
gelelim benim için de, herkes için de problem olabilecek major yan etkiye: mental sağlığı tehdit etmesi! artık ciddi konsantrasyon bozuklukları yaşıyorum, herşeyi unutuyorum. 2 sn önce aklıma gelen şeyi bile unutmaya başladım. hayatımı bu yönden ciddi anlamda olumsuz etkilemeye başladı. dikkatim çok çabuk dağılıyor. araç kullanırken (ki agresif olsa da dikkatli kullanırım, araca hakimimdir) önceden hiç yaşamadığım kaza riskleri atlattım. üstelik depresif ve anksiyetik yan etkileri de oldu, bunu geçiş sürecinin başlarında yaşadığım depresyona bağlamıştım ama anlaşılan bu ilaçtandı. önceden bu yan etkileri yaşa bağlıyordum çünkü önceden hiç olmayan "yorgunluk" da vardı semptomlar arasında. ama, facebookta yaklaşık 10000 transın üye olduğu ingilizce hormon kapalı grubuna üye olduğumda gerçeği farkettim. finasteride dahil bütün anti-androjenler, mental sağlık açısından ciddi riskler teşkil ediyor.
örneğin spiro için yazan bir makale özeti:
""Spironolactone increases plasma cortisol levels which can cause obesity, depression, and age-associated cognitive dysfunction."" yani plazma kortizol miktarının artmasına ve buna bağlı olarak da obezite, depresyon ve yaşla bağlantılı kavrama bozukluklarına yol açabilir diyor. cidden önceden herşeyi anında şap diye kapan anlayan, kafası zehir gibi çalışan ben (abarttım sanırım asjkhgasja
), artık tüm dikkatimi toplayarak ancak kavrayabiliyordum bazı şeyleri. bunu da yaşa bağlamıştım malesef.
finasteride için de grupta paylaşılan bir makale özeti:
""They cause damage to the brain's neurosteroid synthesis pathways, specifically the production of allopregnanolone from progesterone, which is an important regulator of anxiety and mood in the brain. anladığım kadarıyla diyor ki, finasteride testosteron-->dht dönüşümünü bloke etmenin yanında, beyinin nörosteroid sentez yollarını, özellikle progesteron--> allopregnanolone dönüşümünü de inhibe ediyor. bu da aslında beyinde anksiyete-ruh hali için önemli bir düzenleyici faktör, deniliyor. ayrıca
""Reduction in self-confidence, decreased initiative and difficulty in concentration (71%), forgetfulness or loss of short-term memory (43%), irritability or easily flying into a rage (57%), depression and feelings of worthlessness (86%), suicidal thoughts (14%), anxiety (57%), panic attacks (14%), and sleep problems (86%). Loss of libido and sexual desire (86%), difficulty in achieving an erection (71%) and Genital numbness or paresthesia (57%) were also reported. (57%) Furthermore, all these patients reported at the moment of clinical and laboratory assessment muscular stiffness and cramps (43%),tremors (57%), chronic fatigue (86%) as well as joint pain and muscular ache (86%)."" diye geçmişler sonuçlarda. ben yaşadıklarımı ve bu ilaca bağladıklarımı kırmızı ile, yine yaşadığım yan etkileri ancak aldactone'dan kaynaklandığını düşündüklerimi yeşil ile boyadım. yaşamadığım yan etkilerin rengine dokunmadım.burada dikkatinizi çekerim, bu yeşil ile boyadığım yan etkiler seksüel yan etkiler ve belki aldactone'a başlamasaydım bir süre sonra yine dutasteride/finasteride'e bağlı olarak başlayacaktı. ama yıllarca bu ilacı kullanıp bu problemleri yaşamayan tonla erkek var. türkçeye çeviremicem çok uzun =)) gruptaki diğer translar bu yan etkilerin uzun süreli ve kalıcı olabileceğini düşünüyorlar. yabancı forumlarda finasteride kullanan erkeklerden bazıları da brain fog semptonlarına (unutkanlık, kavrama bozuklukları, konstantrasyon bozuklukları) sahip olduklarını belirtmişler.
ingilizce bilenler için makaleleri paylaşıyorum (spiro ile ilgili makaleyi anlayamadım pek):
https://academic.oup.com/jcem/article/94/4/1347/2596590https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24717976özetle benim antiandrojen kullanımı konusundaki deneyimlerim bunlar. yabancıların "brain fog" dedikleri tıbbi durumdan fazlasıyla muzdaribim. çok şükür ki yakında estrojene başlayacağım ve güncel literatüre göre yeterli estrojen miktarı testiküler fonksiyonu durdurup testosteronu suprese ediyor (baskılıyor). umarım yeterli estrojen seviyelerine sahip olurum ve bu da testosteron seviyemi normal dişi seviyelerine indirmeye yeter. böylelikle ne finasteride'e ne de spiro'ya ihtiyacım olur.
son olarak beni içtenlikle ve kibarlıkla buyur eden beyefendilere teşekkürlerimi sunar, faydam olacağı kadar paylaşımlara devam edeceğimi, sorulara cevap vereceğimi belirtmek isterim
herkese iyi günler =)