Merhabalar, öncelikle bu forumdan çok şey öğrendiğimi söyleyerek başlamak isterim. Hintell'e ve diğer katılımcı arkadaşlara sonsuz teşekkürler.
SÜREÇ ÖNCESİ: Forumdaki değerlendirmeler ve bir arkadaşımın önerisi üzerine Serkan Aygın Clinic'te karar kılmıştım. İnternet sayfalarındaki formdan hızlı bir şekilde tarafıma ulaştılar (ASMED'den çok daha hızlılardı, ASUMAN'ın dönmesi ay aldı...). Olcayto Bey vasıtasıyla konsültasyon ve diğer süreçler ilerledi. Konsültasyon kısa sürüyor (bilmeyenler için tekrar belirtmiş olayım) Serkan Aygın bizzat vardı en azından, bu iyi bir şey sanırım zira sonraki süreçte kendisini kesinlikle görmedim ve sürecin hiçbir aşamasında yoktu. Çizimimi ve greft sayılarımı belirledi, 5 dakika kadar istişare ettik, fotoğraflarım çekildi ve ayrıldık. Operasyon için kararlaştırılan tarihten bir gün önce gidip bulaşıcı hastalıklar için kan testi verdim ve ödememi yaptım.
OPERASYON GÜNÜ: Operasyon günü 7:45 sularında klinikte olmam söylenmişti bir önceki gün. Ben tabii dayanamayıp bütün hafta boyunca iletişime geçen taraf olmuştum temsilcimle. Bence burada hasta bekletilmeden bir iki hafta önce kliniğin hastaya ulaşıp full bilgilendirme yapmaları daha şık olurdu. Böyle bir iki küçük eleştirim var aslında, kolaylıkla daha iyileştirilebilecek süreçler ama büyük resimde çok önemli değil sanırım. Benimle birlikte 5-6 tane ekim adayı bekliyordu herkesin ekibinin temsilcisi inip onları teker teker aldı.
Öncelikle Xanax içtim ve donör bölgemin tıraşlanması için özel bir odaya alındım. Tıraş esnasında tarafıma atanmış olan ekip lideri Ersin Bey gelip benimle tanıştı, ayak üstü neler yapacağımızı çok hızlı konuştuk. Sanırım kendisi tıp doktoru değil fakat uzun süredir klinikte çalışan işinin ehli ve pozitif birisi. Donör tıraşında tıraş yapan ekip üyesinin işine kadar yol gösterdi vs. Sonrasında bu halde de fotoğraflarım alındı ve operasyonumun yapılacağı odaya alındım. Xanax'ın etkisiyle yavaş yavaş gerginliğimden kurtuluyordum. Bu esnada sedasyon için anestezi reanimasyon uzmanı genç bir hekim arkadaş geldi. O da çok pozitif, sempatik birisiydi. Kesinlikle herkes hasta psikolojisi vs. konusunda eğitimliydi bence. Süreci bana anlattı, öncesinde Ersin Bey damar yolumu açmıştı zaten ve oradan sedasyon yapıldıktan sonra aşırı huzurlu ve çok yorgunmuşum ve uyuyacakmışım gibi bir his geldi. Zaten bir önceki gece heyecandan pek uyumamıştım...
Sedasyon etkisi sonrasında kafama lokal anestezi uygulamaya başladılar. İğneler tabii acıtıyor ama öyle dayanılamayacak abartılacak bir acı değil bana göre, herkesin eşiği farklıdır dipnotuyla belirtmiş olayım. Sonrasında mikro-motorla ekip üyelerinden Cansu Hanım greft alımına başladı. Sanırım saat 9:00-9:30 gibi başlamıştır. Eşzamanlı olarak diğer arkadaşlar alınan greft ayırma işlemlerini yapıyorlardı sanırım. Ben hafif uyku semesiydim. Bu süreçte -tam kronolojik sırasını hatırlamamakla birlikte- Dr. Emirali Bey geldiler ve ön çizgimi tekrar çizdiler. Öte yandan Serkan Hoca'nın çizdiğinden biraz daha geride çizdi, bu konuyu dile getirdiğimde biraz geçiştirdiler sanki, ama orada konuyu uzatabilecek bir pozisyonda da değildim. Bu doğrultuda saçlarımın geri kalanı tıraş edildi. Tüm kanalları Ersin Bey açtı.
10-15 dk kadar bir öğle/yemek arası verildi. Tuvalet vs. ihtiyacım için iki kez yardımcı oldular. Öğle arasından sonra Cansu Hanım, Nazlı Hanım ve bir hanımefendi daha üç koldan greftleri ekmeye başladılar. Bu uzun süren bir süreç. Sonraki aşamada Ersin Bey tepe bölgemin ve şakaklarımın DHI tekniğiyle ekimini gerçekleştirdi. Sanırım saç derim kalınmış, DHI punchlarını son derece hissettim katır kutur girişleri vs. Her şey 16:30'da bitmişti. Herkese tek tek teşekkür ettim. Birbirlerini belli ki seven insanlardan oluşan bir ekip, bazı yerler sohbet havasında geçti ama asla ciddiyetsiz bir hava yoktu. İşlerini ciddi bir şekilde yaptıklarına inanıyorum. Umarım sonucum da güzel olur. Son derece kendimdeydim yürüyüşüm vs. bir sorun yoktu. Ağrım da yoktu. Operasyon esnasında bir kez baş ağrısı yaşadım (acı değil), birazcık daha sedasyon verdiler hızlıca geçti. DHI başlangıcında da acı hissettiğimi söylediğim için lokal anestezi yaptılar ilgili bölgelere ve acı yaşamadım. Operasyon çıkışı bir tur foto çekimi daha oldu. Sonra hasta danışmanım kliniğin kafeteryasında bana bir yemek yedirdi. Kullanacağım ilaçları vs. post-op süreçlerden biraz bahsetti, zaten bana video ve pdf olarak bilgilendirme de yollamıştı. Sonra bana ayarladıkları araçla evime döndüm.
Akşam biraz baş ağrım oldu o yüzden küçük bir ağrı kesici aldım. Gece bir şekilde iki yastığı üst üste koyup sonra seyahat yastığı falan beklediğimden daha rahat uyudum fakat gece donör bölgem kanamış biraz. Bilgim dahilinde bu normal bir şeymiş.
PANSUMAN GÜNÜ: Bugün (bir sonraki gün yani) pansuman için kliniğe gittim. Orada da karşılayıp yönlendirdiler. Bir hanımefendi pansumanımı yaptı, bandajlarımı çıkarttı. Başka bir odada 15 dakika kadar lazer terapisi gördüm. Post-op süreciyle ilgili de bilgiler verdiler bir odada. Kısacası büyük klinik, çok personel, çok hasta bir şekilde standart üstünde bir hizmet aldığıma inanıyorum. 2 gün sonra ilk yıkama için gideceğim. 15. yıkamada kabuklarımı tamamen dökmem için gelebileceğimi söylediler.
* * *
Serkan Aygın sonraki aşamalarda olmasa bile bu büyük ve komplike bir süreç, ekip çalışmasının ne kadar önemli olduğunu işin içine girince daha iyi anladım. Bir sürü çalışan ve bunların koordine edilmeleri söz konusu. Bir gün içerisinde 10larca hastanın hem ekimi gerçekleşiyor hem de ekim sonrası süreci bir şekilde takip ediliyor. Tabii standardize etmişler. Yurt dışındaki forumlarda bu tarz ekim merkezlerine "Hair Mill" (başka bir deyişle saç değirmeni) deniyor. Bu aslında kötü bir tanımlama, toplu yapılan işte kalitenin düşmesini eleştiren bir tabir ama ben böyle düşünmedim. Bir "Hair Mill" bile olsa Serkan Aygın Clinic sanırım iyi bir "Hair Mill". İlgi-alaka son derece güzeldi. Umarım sonraki süreçte de aynı şekilde devam eder.
Operasyon öncesi kuru ıslak birkaç foto görmeniz için ekliyorum. Post op fotoğrafları bir sonraki mesajımda paylaşacağım.