Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle forum yöneticilerine ve katılımcılarına teşekkür ederim.
Hepimizin derdi ortak malum, o yüzden uzatmadan konuya giriyorum.
İlk fırsatta saç ektireceğim.
(Allah ömür verir de yaşarsam şayet, 35 yaş civarında da ikinci saç ekimimi yaptıracağım.)
Yaşım 29.
Ekim öncesinde ve ekim sonrasında, kısacası hayatımın hiçbir aşamasında beyne, kalbe ve cinsel işleve zarar verebilecek herhangi bir ilaç kullanmayacağım. Örneğin tansiyon yan etkisi olan ya da testosteron baskılayan takviyeleri almayacağım.
Ama saçları güçlendireceğini önerdiğiniz diğer uygulamaları (PRP vs.) denerim.
Düşüncelerimi şöyle sıralayabilirim.
1) Sırma saçlı olmak gibi bir hedefim asla yok.
2) Ön çizgi geriden çizilebilir, şakaklar açık kalabilir, vertex açık kalabilir. Bunlar benim için hiç sorun değil.
3) Ön kısımdan arkaya doğru belli bir dolgunluk olsa dahi beni mutlu eder.
(Buraya kadar söylediklerimle ilgili bir fikir vermesi açısından 2 tane fotoğraf ekleyeceğim. O fotoğraftakiler kadar saçım olsa yine yeter.)
4) Gelecekte düzeltme, ikinci ekim vb. ihtiyaçlar olabileceği için donör bölgeyi olabildiğince tasarruflu kullanmak isterim. Yani mümkünse ilk ekimde "görece" az greftle orta düzey bir performans dahi benim için kâfi olur.
5) Karşıdan bakıldıgında veya kafamı eğdiğimde en azından ön orta kısımdan arkaya doğru olan hatta saçlarımın olmasını yeterli görürüm. Çünkü şu an karşıdan bakıldığında (veya fotoğraf çekildiğinde) hiç hoş durmuyor, kafamı eğdiğimde ise seyreklik tamamen meydana çıkıyor.
6) Saçlarım nemliyken ve gün ışıgı alan bir odada farklı açılardan çekmiş olduğum fotoğrafları ekleyeceğim. Tepe bölgesi çok kısayken çekmiş olduğum bir fotoğrafı da daha iyi fikir vermesi için ek olarak yükleyeceğim.
7) İstanbul veya Ankara'da ekim yaptırmayı düşünüyorum. Belki sonra fikrim değişir ama şimdilik Şahin Çelik Hoca'ya ektirmeyi planlıyorum.
Evet arkadaşlar durum böyle.
Yorum yaparsanız çok sevinirim.