Şu an kellik problemi çoğunlukla keşfedilmiş durumda. Sadece tedavi uydurulamıyor. AGA'nın kabaca sebebi androjen tahribatıdır. Hala tartışılan kabul görmeyen şeyler olsa da bu bilgi tartışmasız gerçektir.
Yazının büyük kısmına tek bir cümleyle cevap vermiştim zaten. Bilim logaritmik büyür. Küçük bir keşif ya da icat yaparsın, bunun sonucunda birkaç yıla dünyalar yaratırsın. Elektrik bulundu ve bir kıtayı aşamayan insanlık uzaya çıktı. İnternet bulundu tüm insanlık arası iletişim mümkün hale geldi. Bu örnekler say say bitmez. 20.yy'a kadar ölümcül olan birçok hastalığa çare bulundu. Nüfusun 1/4'ünü yok eden veba dert olmaktan çıktı. Aynı şekilde kırıp geçiren kralları bile tahtından eden Çiçek hastalığı çocukların birkaç gün okul raporu almasına yarayan şirin bir hastalık oldu. İnsanlık onbinlerce yıl vardı. Sadece son 200-300 yılda ciddi bir gelişim gösterdi. Çünkü bilim teknolojiyi, teknoloji bilimi tetikliyor ve bu böyle devam edecek.
Eski insanların bizden daha akıllı olduğunu kanıtlamak için mekanik birkaç kalıntıdan daha fazlasına ihtiyacın var. Ki biz de daha akıllı değiliz. Sadece medeniyetimiz gelişti. Simyacılar , firavunlar, büyücüler elbette bir çare bulamaz Diğerlerini eliyorum umarım büyüye vs inanmıyorsundur. Simyacıların çalışma prensibi "şunu süreyim bakalım iyi gelecek mi, şu fazla kıllı şunu da süreyim belki o iyi gelir" den ibaretti. Agaya bitkilerle, vitaminlerle tedavi uygulanamayacağı zaten bilinen bir şey. E nasıl bulacaktı bu insanlar tedaviyi?
Genlerle ilgili çok tuhaf konuşmussun. Nedir yani her aga yaşayan insan farklı bir genetik sebepten mi saçını kaybediyor? Sen kafanda büyütmüşsün bu meseleyi. İnsan, beyni fazla gelişmiş basit bir hayvan. Kıl dökülme meselesi de öyle karmaşık falan değil. Hormonal bir mesele. Ergenlikten sonra aga yaşayacak birinin cinsiyetini ergenlikten önce değiştirirsen aga yaşamaz. Bu kadar basit. Birçok muhtemel yöntem saydım saçma bir karamsarlıkla birini ele almışsın. Hadi kökten bir çözüm bulunamasın. Ekim teknolojisinin geliştirilemeyeceğini nereden biliyorsun? Koyun bile klonlanırken greftin klonlanması aşırı uçuk bir durum mu? Klonu boşver, vücut kıllarından daha verimli greft elde edilmesi uzaylı teknolojisi mi ister sence? Saçlı deride DHT 'yi %55 değil de %99 engelleyen bir ilaç neden bulunamasın? Asla bakım gerektirmeyen ömürlük protez saç neden imkansız? Daha 20-30 sene öncesine kadar insanlar saçına sarımsak sürerek saç çıkarmaya çalışıyordu. İlaçlarla eski saçına kavuşan veya ektirip çok memnun olan birçok insan var ortalıkta. Bilim her zaman ileri gidiyor, neden duraklasın?
Bulunamayacak demem bu kadar mı sinirinizi bozdu? Yorumunuzdan sonra üç ayrı iletiyle daha tekrar tekrar yanıt aramanız komik olmuş.Ben dinle bilimi karıştımıyorum.Bununla ne alakası var? Din içerisinde de çözümün dolaşmadığını belirtmek istedim.Takıldığınız şeye bakın biriside kelimenin yazılış şekli
Şimdi gelelim yanıtına.Kellik problemi çoğunlukla keşfedildi? What? Sadece tedavi uydurulamıyor? What? Aynen bak şuan kelliğin %99 keşfedildi tedavi uydurulamıyor.Şaka mı bu? Ne androjen tahribatından bahsediyorsun ya? Birçok değişken var diyorum.Uyguladığımız tedaviler bile kişiden kişiye göre değişiyor.Çünkü gen havuzumuz aynı değil.Tedavi bulunamamasının sebebi bu işte.Sen sadece sana aktarılan bilgiye ulaşabilirsin.Androjen tahribatı buz dağının görünen kısmı.Ya elektriğin bulunmasıyla, uzaya çıkılmasıyla, internetin bulunmasıyla bir alakası yok.Bu keşifler zaten yapılabilecek şeylerdi.İnsanlık her daim teknolojik gelişmeye ve bilinmeyeni keşfetme duygusuna açıktır.Ama bunlar toplumu genel anlamda etkileyecek buluşlardır.Kozmetik kusuru düzeltmek başka olmayan birşeyi icat etmek başkadır.Tüm insanlığa yayılacak birşey söz konusu.Ya bak sizin anlamadığınız kısım şurası ölümcül hastalıklardan örnek veriyorsun.İşte veba, salgın, çiçek hastalığı diyorsun.Bunlar adı üzerinde toplumun hayatını etkileyen yaşamsal problemdir.Kellikle bir mi tutuyorsun? Senin görüntüden başka birşeyi etkilemeyen kel kafana mı çalışsınlar yoksa insanlarımı kurtarsınlar? Naif yazıyım diyorum ama dalga geçer gibi cümleler kuruyorsunuz.İnsalık etkileniyor farkındamısın? Neyse.Eski insanlar bizden daha akıllıydı bu doğru.Nedeni o zamanın imkanlarıyla akla hayale sığmayacak işlere imza atmaları.Şuan elinin altında yetecek tüm teknoloji varken senin elin kolun bağlı kalıyorsa, akıl ve fikir anlamından yetersizsindir.Aslında sebep çok açık hazırcılık.Aç bak internete zamanında insanlar, nasıl bir zamanda nasıl tedaviler geliştirmişler.Neleri test etmek için uğraşmışlar.O zamanki insanların günün sonunda iyi bir fikri var, fakat kaynağı yoktu.Şu bilim savunucularınada ayrı ayarım aslında.Senin o çare bulamaz dediğin insanlar zamanın en zengin, en sözü geçen, en tedavi geliştiren kişileriydi.Hani zaten bulamazlardı diyorsun ya, şimdi de böyle insanlar var ve bulunmuyor
Büyüye inanmamam büyünün var olmadığını değiştirmiyor.Bu ayrı bir konu zaten girmiycem seni aşıcak belli.
"Simyacıların çalışma prensibi "şunu süreyim bakalım iyi gelecek mi, şu fazla kıllı şunu da süreyim belki o iyi gelir" den ibaretti. Agaya bitkilerle, vitaminlerle tedavi uygulanamayacağı zaten bilinen bir şey. E nasıl bulacaktı bu insanlar tedaviyi?"
Bu kısıma ayrı değinmem gerekiyor.Simyacıların çalışma prensibini bitki sürmekle, otu boku sürmekle olduğunu sanıyor arkadaş.İnternete yaz bakim simyacıların keşfettiği kimyasalları ve kullandıkları maddeleri.Bugüne ilham olmuş, bir çok buluşların temelini oluşturan kaynağın arkasındaki isimlerdir.Yani öyle sanıldığının aksine ilkel değillerdi.
"Nedir yani her aga yaşayan insan farklı bir genetik sebepten mi saçını kaybediyor?" Hayır.Her insanın farklı genetiği yüzünden agaya çözüm bulunamıyor.Buradaki hemen hemen herkes kafasında bu meseleyi büyültmüştür.Kıl meselesi karışık değil mi? Ya bırak Allah aşkına ne demek karışık değil? Sen şuan bu forumdasın, yetmedi yabancı kaynaklardasın, yetmedi deneysel makalelerdesin, yetmedi piyasaya sürülmemiş ürünlerin faz çalışmalarını araştırmadasın... Ve kıl meselesi karışık değil diyorsun? Harıl harıl ordan burdan bilgi toplamaya çalışıyoruz ama beyfendi kıl meselesi karışık değil diyor.Karışık olmasa bu kadar bilgi çöplüğü olur mu? Sen kendini gelişmiş hayvan olarak tanımlıyorsan birşey diyemem.Ama ben değilim.İnsanı hayvandan ayıran temel şey özgür irade, düşünebilme ve akıl yürütebilmedir.Ayırt edici farkların olması, bir başka varlığın olmasına delildir.Ama Aristo öyle dedi öğretmenim
"Hormonal bir mesele. Ergenlikten sonra aga yaşayacak birinin cinsiyetini ergenlikten önce değiştirirsen aga yaşamaz. Bu kadar basit." Hormonal mesele değil.Genetik olarak saçların duyarlılığıyla alakalı.Erkeğin doğasında dht hormonu yaşamsal önem arz ediyor.Eğer hormonal mesele olsaydı herkesin aynı sorunu yaşaması gerekirdi.Senin bahsettiğin cinsiyet değiştirme tedavisi ile dhtnin, erkeğin belirleyiciliğini sağlayan faktörlerin kısılmasından oluyor.Bir nevi genetiğinle oynuyorsun.Böyle birşeyde tabi ki sonuç alırsın.Kaldı ki kafadaki problemin tamamen dht kaynaklı olmadığı çok açık ve net bellidir.
Kökten çözüm bulunamayacak zaten bu bir gerçek.Saç klonlamanında olacağını sanmıyorum.Dolly 1997'de klonlandı.Aradan 25 yıl geçti ve saç hala klonlanamadı.Yetişkin koyunun meme dokusundan alınan hücrenin, spermin olmadığı ortamda döllemeyi başarmak ile saç klonlamak aynı şey değil.Şuan hali hazırda saç hücresi zaten klonlanabiliyor.Fakat yaşamsal süresi çok kısa ve ne yöne çıkacağına dair bilinmezlikler doğurduğundan eleniyor.Vücudundan alınan greftlerin tutma olasılığının az, ömürlerinin kısa, yapısının saçtan farklılığı ve iz bırakması sebebi ile bu da mümkün değildir.Saçlı deride dhtyi %99 baskılarsan bir çok sorun beraberinde gelicek.Daha topikal finasterid kullananlar nasıl yan etkiler yaşıyorken, kafada dhtyi %99 baskılamak demek büyük risk.Kaldı ki problem sadece dht değil.İstersen %100 baskıla.
"Asla bakım gerektirmeyen ömürlük protez saç neden imkansız?" Bak bu olur işte.Hak verdim bu olur.
"Daha 20-30 sene öncesine kadar insanlar saçına sarımsak sürerek saç çıkarmaya çalışıyordu. İlaçlarla eski saçına kavuşan veya ektirip çok memnun olan birçok insan var ortalıkta. Bilim her zaman ileri gidiyor, neden duraklasın?" Bilim her zaman ileri gittiği dediği şeyde rastgele bulunmuş iki ilaç
Bazen bilimin bile yetersiz olduğu şey var bunu unutma.