Merhaba arkadaşlar öncelikle neden bu başlığı attığımı açıklamak isterim,amacım finasterid kullanıcılarını uyarmak bu bağlamda dikkat çekmek icin ve bu sorunun gerçekten cevabını merak ettiğim için bu başlığı attım.Sizlerle Finasterid hakkında yapılmış bir araştırmayı paylaşıcam,dikkatlice okunmasını tavsiye ederim özellikle finasterid kullananların veya kullanmayı düşünenlerin.Araştırmanın sonunda kısa bir değerlendirmede bulunucam.Sağlıklı günler dilerim.
İlk olarak 1997 yılında piyasaya verilen ve kullanıcıları arasında %65 oranında saçlarda kalınlaşma yaptığı gösterilen finasterid etken maddesi (ticari ismi PROPECİA), saç dökülmesinde erkekler tarafından en çok kullanılan hapların başında gelmekte . Hatta tek ilaç diyebiliriz. Prospektüsünde (ilaç kullanım kılavuzu) bilgi amaçlı olarak sadece “ % 1-2 oranında geçici seksüel yan etki görülebilir” denilse de yapılan araştırmalar ve çalışmalar finasteridin önceden bilinene göre çok daha fazla yan etkisi olduğunu ortaya koymakta. Yan etkiler arasında orgazm kabiliyetinde azalma, libido azalması, ağrılı ereksiyon, memede büyüme, kronik depresyon ve buna bağlı olarak intihara eğilim/ intihar düşüncesi, uykusuzluk, beyin fonksiyonlarında yavaşlama, endişe, panik atak gibi insan sağlığını çok ciddi olarak etkileyebilecek durumlar sayılmakta. Üstelik bunlar, ilaç bırakıldıktan sonra da devam edebiliyor.
Bu durumda benim de sıklıkla hastalarıma önerdiğim bu ilacı yeniden değerlendirmem şart oldu. Eğer 17 yaşındaki kendi oğlumda bu tür rahatsızlıklar olsaydı, 10 yıl önce rahatlıkla önereceğim bu ilaca karşı artık çok daha temkinli ve soğuk yaklaşıyorum. Bugün, kendi oğluma bu ilacı önermezdim .
Finasterid ya da propecia hala pek çok dermatoloji ve plastik cerrahi uzmanı tarafından, kalıcı yan etkilerinin çok az duyulduğu iddia edilerek güvenli bir ilaçmış gibi hastalara reçete ediliyor .Fakat erkekler şunu bilmeliler ki bu ilacın yan etkileri görüldüğünde, bilinen standart bir tedavisi yok ve ilaç bırakıldıktan sonra da istenmeyen etkiler ne yazık ki devam edebilir. Bu tür seksüel disfonksiyon yan etkilerinin bir erkek tarafından doktoruna ( özellikle de kadınsa) bildirilmesi son derece zor. Aynı nedenlerden dolayı antidepresan ilaçlara bağlı ereksiyon problemleri ve seksüel disfonksiyonlar hastalar tarafından dillendirilemedi ve yıllarca bu etkileri kat be kat azmış gibi rapor edildi .
Finasterid hakkında 2011 yılından bu yana tam 1245 dava açılmış. Bu davalarda konu genellikle ilacı bıraktıktan sonra yan etkilerinin devam etmesi… Bu davalardan birisinde, nedensiz yere intihar eden 40 yaşındaki bir üst düzey yöneticinin eşi, kocasının finasteride bağlı depresyona girdiğini ve bu nedenle işini de kaybettiğini söylemekte . Davalarda genellikle iş ve eşlerini kaybetmiş olan erkekler kronik depresyon ve seksüel libido azalması yaşadıklarını anlatıyor. Finasterid maddesinin beynimizde sinir koruyucu ve duygu durum düzenleyici steroidlerin seviyelerine etki ettiği,George Washington üniversitesinde yapılan bir çalışmada ortaya konmuş ve Pharmacotherapy: The Journal of Human Pharmacology and Drug Therapy dergisinde haziran 2015 de yayınlanmış
Northwestern üniversitesinde farmakoloji bölümünde yapılan bir başka araştırmada, 34 klinik vaka incelenmiş ve “ilacın güvenilirliği konusunda yeterli değerlendirme yapılamayacağı “ belirtilmiş. Yani ilacı güvenli olarak görüp alan milyonlarca erkek kullanıcı, aslında “ güvenlikleri “ konusunda yeterli bilgiye sahip değil . Finasterid kullanıcıları arasındaki aktif, sağlıklı ve genç erkeklerin %1 inde kalıcı seksüel disfonksiyon rapor ediliyor ve ilaç alınmaya başlandıktan sonra ilk 6 ay içinde görülüyor.
Pharmacotherapy dergisinde yayınlanan bir çalışmada 18 -45 yaşları arasında, propecia tablet alan 4910 erkek, 1998- 2013 yılları arasında incelenmiş. Çalışmanın ortaya koyduğu gerçekler şöyle : Katılan erkeklerin 577’sinde (%11,8) kalıcı seksüel disfonksiyon ve 39 ‘unda (%7,9) intihar teşebbüsü görülüyor.
Prostat büyümesini engellemek için verilen finasteridin, erektil disfonksiyon (ereksiyon bozukluğu ) ve testesteron seviyelerinde düşüklük meydana getirdiği de Hormone Molecular Biology and Clinical Investigationdergisinin haziran sayısında yayınlandı. Erkelerde benin prostat büyümesi (benign prostate hypertrophy) için verilen finasterid ve dutasterid ilaçlarının, kullanıcıları arasında %25 inde hiçbir etkide bulunmadığı ortaya konuldu. Yani hapı alanların dörtte biri bunu boşuna almakta!
Bırakıldıktan sonra tedavisi mümkün olmayan yan etkilere sahip olabilen finasterid, tam anlamıyla iki ucu keskin bir bıçak. Libido azalması, erektil disfonksiyon, depresyon, intihara eğilim, endişe, panik atak, Peyroni hastalığı, peniste küçülme, meme dokusunda büyüme (jinokomasti), kas kitlesinde azalma, bilişsel yetenekte azalma, uykusuzluk, ileri derecede kuru cilt ve kulak çınlaması gibi yan etkileri olan bu ilaç , hayat kalitesini çok düşürebileceğinden, kullanılmadan önce on kez düşünülmeli ve dikkatlice karar verilmeli .
Yani çıktığından bu yana tam 18 yıl geçen bu ilaç için, saçlarını kaybeden birisi bana “ bu ilaç güvenli midir? “ diye sorsa, hala söyleyeceğim en doğru cevap, “ben de bilmiyorum” olacak!
2015 Post Finasteride Syndrome Foundation yazısından alıntılanmıştır.
Op. Dr İlhan Serdaroğlu
Hal böyle iken,bu ilacın bu kadar kalıcı yan etkisi varken bu ilacı kullananlar veya tavsiye edenler hangi akla hizmet ediyor diye sormadan geçmek istemiyorum,bir kaç kıl için gerçekten bu kadar riski göze alamaya değer mi kullananların veya kullanacakların bir kez daha düşünmesini istiyorum,saygılarımla...