Yaklaşık 4 senedir forumdayım. Epey ekim inceledim. Benim için doğru tercihin Ankara Life Hair olduğuna karar verdim. Dökülme süreci ile ilgili başlık açmıştım. Ekim öncesi durumum aşağı yukarı bu şekildeydi:
Herkese merhaba. Uzun süredir takip ediyorum forumu. Aslında bu ay içinde ektirmeyi planlıyordum, Ankara'da Şahin Beyle de görüştüm hatta. Ancak bazı sebeplerden ötürü ertelemem gerekti.
33 yaşındayım, dökülme 10 yıl önce yavaş yavaş başladı diyebilirim. 2 sene önce şiddetli dökülme yaşadım ve o tarihlerde kronik hastalığım ortaya çıktı, hastalık yüzünden de ferittin seviyem düşüktü. Belki bu da dökülme hızını etkilemiştir. Şu an dökülme hızı yavaşladı ancak devam ediyor. Saç dökülmesi için herhangi bir ilaç kullanmıyorum, ağız yoluyla alınan hap kullanmak da istemiyorum(vitamin takviyeleri hariç). 1 yıllık süreçte neler yapabilir, görüşlerinizi bekliyorum
Aslında daha önceden de açabildirdim konuyu 5. gün bugün ama dinlenmeyi tercih ettim. Özellike ödemlerin yüzüme inmemesi için epey yattım ama yine de alnıma indi bir kısmı. Life Hair ile ilgili birçok şey söylendi tekrar etmeyeceğim. Yalnızca şehir dışından gelen arkadaşlar ulaşımı iyice öğrensinler. Yakınından toplu taşıma geçmiyor gibi geldi bana, ana caddeye biraz uzak, Ümitköyü bilen arkadaşlar yazabilir, ama Kızılay'a göre epey sakin bir yer bu açıdan güzel.
Günün 2. ekimiydi. 12'yi biraz geçiyordu başladığında, bittiğinde 7 buçuk gibiydi. 7 saatten biraz uzun sürdü ve ekimi işleminde hiçbir sıkıntı çıkmadı. Yakın zamanlarda ekime gelecek arkadaşlara tavsiyem, eğer ayakları günlük hayatta çok üşüyorsa çoraplarını bir tık kalın giysinler; Ankara çok soğuk, uzun süre ayağım ısınmadı benim üstümü de örtmelerine rağmen.
Ekim işlemi zor mudur acı veriyor mu?
Bu çok kişisel bir soru ama ekim yaptıracak arkadaşlara şunu söyleyebilirim çok zor bir işlem değil. 5. gündeyim ağırı kesiciyi de bıraktım, ekimden sonra hiç ağrım olmadı henüz, sadece yıkamada donör bölgenin kabuklarını almak biraz can yakıyor ama o da anlık. Sabırlı biri iseniz çok rahat geçer ekiminiz. Anestezi dışında da bir acı hissetmezsiniz ki basınçlı anestezinin acısı çok sınırlı ve anlık bir acıdır hemen geçiyor. Ondan sonra yapılan iğneli anesteziyi hissediyorsunuz yakıyor ama o da dayanılmayacak gibi bir acı değil, en azından benim için. Gerek donör alımı olsun gerek kanal açma, greftleri yerleştirme bir şey hissetmiyorsunuz. Bu işin tek canınızı sıkacak tarafı; yüzüstü-sırtüstü belli bir pozisyonda birkaç saat hareket etmeden beklemek. Çok rahatsız olursanız zaten söylersiniz, biraz doğrulup dinlenip tekrar devam edersiniz.
Her ekimde Şahin ve Ergin Bey oluyor sanırım. Geri kalan ekip değişkenlik gösteriyor.
Greft alımı: Şahin Bey çıkarıyor, Çiğdem hanım topluyor, bir ara Ergin Bey'de geldi.
Kanal açma: Şahin Bey tek başına yapıyor.
Greftleri yerleştirme: Çiğdem Hanım, Elif Hanım, Tuba Hanım, Şahin Bey kontrol ediyor sık sık.
Şimdilik bu kadar fotoğraf yükledikçe açıklama yaparım ya da sorusu olan arkadaşlara bildiğim kadarıyla yardımcı olabilirim. Ekim bittikten sonraki ilk fotoğraf