Gönderen Konu: Saç dökülmesine sebep olan besinsel eksiklikler  (Okunma sayısı 938 defa)

Madmax

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 49
Aminoasitler
Kılın %80’nini oluşturan keratinin karakteristik özelliği içerdiği yüksek orandaki sülfürdür. Bu sülfür, sistin aminoasidi kaynaklıdır. Sistein’in tiyol zinciri oksitlendiğinde ise sistin ortaya çıkar. Sistein’in kıl gelişiminde olumlu etkileri gösterilmiştir. L-sistinin saç gelişiminde yararlı olabileceği fikri, ilk olarak sistinden zengin beslenen koyunların tüylerinin daha yoğun olduğunun gözlenmesiyle doğmuştur. Sistin, B kompleks vitaminleriyle birlikte verildiğinde, trikogram ve fototrikogram sonuçlarında, saç kalitesinde, saçın dayanıklılığında artış bildirilmiştir. Sistin, B kompleks vitamin, ve medikal küften oluşan preparatın oral kullanıldığı 6 aylık çalışmada, plaseboya göre anagen saç oranında anlamlı artış gözlenmiştir. Vitamin B6’nın, sistinin kıl hücrelerine girişine yardımcı olduğu, ve bu sistemin glutatyon aracılıklı detoksifikasyon yaparak kıl gelişimine katkısı olduğu düşünülmektedir.
L-lizin saç gelişiminde önemli olabilecek diğer bir esansiyel aminoasittir. L-lizin alımı hemen tamamen et, balık, yumurta ile sınırlı olduğundan, bu yiyeceklerin eksik tüketiminde (ör. vejeteryanlar), saç gelişiminde sorun olabileceği, saçtaki lizin depolarının diğer organlara aktarılacağı düşünülmektedir. Bu aminoasitlerin saç gelişimindeki rolü tam bilinmese de, lizinin çinko ve demir kullanımı için gerekli olduğu kabul edilmektedir.
Vitaminler
Vitamin B12 sıklıkla saç dökülmesiyle ilişkilendirilse de, saç gelişiminde bilinen rolü yoktur.
Biotin ve niasinin kıl gelişiminde olumlu etkileri bilinmektedir.Biotin, mitokondirideki karboksilazların önemli kofaktörüdür.Hayvan deneylerinde biotin eksikliğinin kılların dökülmesine neden olduğu gösterilmiştir. Ancak yine de eksiklik olmayan bireylerde biyotin takviyesi anlamlı görülmemektedir. Barsak bakterileri de biotin ürettiğinden, biotinin akkiz eksikliği nadirdir. Çiğ yumurtayı sıklıkla tüketenlerde görülebilir. Yumurta içindeki avidin, biotini bağlar. Pişen yumurtada avidin denatüre olur. Biotin eksikliği, valproik asit kullananlarda da görülebilir. Yapılan hayvan deneyinde valproik asite bağlı alopesinin biotin desteğiyle azaldığı gösterilmiştir. Valproik asit kullananlara profilaktik biotin verilmesi önerilir. Antibiyotiklerin uzun kullanımında intestinal flora bozulursa, uzun süreli parenteral nütrisyonda, biotinden fakir mamayla beslenen bebekte, Leiner hastalğında, gebelikte, alkolizmde biotin eksikliği görülebilir.Biotin eksikliğinin en sık bulgusu alopesi olmayıp, trikoreksis nodoza gibi yapısal değişikliklerdir.
C Vitamini
C vitamini dışarıdan alınmalıdır, vücutta yapılmaz. Kollajen sentezi ve keratin liflerinin çarpraz bağlanmasında önemlidir. Eksikliği skorbüt
 Dolayısıyla hem enerji hem yapı taşları azalmış olur. Saçlar incelir, kolay kırılır, yoğunluğu azalmış olarak görülür. Lanugo kıllarda artış olabilir. Bu durum marasmusda, çocuklarda görülebileceği gibi düşük kalorili diyet yapanlarda, özellikle günlük kalori alımı 1000 kcal’nin altına düştüğü durumlarda da görülür.
Proteinler
Kılın kimyasal yapısının %80’nini keratin adlı protein oluşturur.Dolayısıyla, proteinlerin eksik alımında, kan albumini düşmeden saçlar etkilenir. Saçlar matlaşır, kolayca ele gelir, telogen efluviyum görülür. Saçlar yumuşak hissedilir, ama elastikiyeti kaybolmuştur. Saç rengi açılabilir (hipokromotrişya). Protein eksikliği çocuklarda Kwashiorkor olarak görülebilir. Malnütrisyon olmaksızın düşük protein alımı, sütten fakir beslenmek zorunda olan bebeklerde, gastrointestinal hastalıklarda, anoreksiya nervozada, ilaç bağımlılarında ve malignensilerde görülebilir.
Demir
Yüksek biyosentez ortamında demirin gerekliliği tartışılmaz olmakla birlikte saç dökülmelerinde demirin rolü tam olarak netleşmemiştir. Demir eksikliğinin tespiti için kullanılan yöntemin hassasiyeti, saç hastalıklarında özellikle önemlidir. Hastanın demiri eksilirken, son noktada anemi gelişir. Hemoglobin yapımı için gerekli olan demirin ilk mobilize olduğu birim kıl follikülleridir. Dolayısıyla kanda anemi görülmeden çok önce saçlarda dökülme görülebilir.Serum ferritin düzeyi demir eksikliğini göstermek için en hassas ve özgün laboratuar testidir. Yapılan çalışmalarda, ferritin düzeyleri değerlendirilirken 41 ng/ml düzeyinin demir eksikliğini %98 hassasiyetle gösterdiği tespit edilmiştir.İdeal saç gelişimi için ferritin düzeylerinde standardizasyon gelişmemişse de, yapılan çalışmalar, serum ferritini 40 ng/ml altına düştüğünde telogen fazın arttığını, 40-70 ng/ml ferritin düzeylerinde telogen fazın halen daha uzun olduğu, 70 ng/ml üzerinde kılların normal anagen faza geçtiğini göstermiştir11. Demir eksikliği olan her kişide saç dökülmesi görülmese de, genetik olarak yatkın kişilerde, demir depolarının boşalmasının, saçların dökülmesine neden olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla saç dökülmelerinde, demir depolarının istenilen düzeylere getirilmesi önerilmektedir.
Çinko
Halk arasında, saç dökülmesi nedenleri arasında ilk akla gelen çinko eksikliği olsa da, bugüne kadar çinko ile saç dökülmesi arasında ikna edici veriye rastlanmamıştır. Çinko eksikliğinin belirtileri, periorifisyel dermatit, angüler keilit, diare ve alopesidir. Normal beslenen bir kişide, başka hiçbir belirti olmaksızın tek başına saç dökülmesi olduğunda çinko eksikliğinden şüphelenilmez.Dolayısıyla sikatrisyel olmayan diffüz saçları dökülen, bu şikayeti dışında sağlıklı olan hastalardan istenilecek tetkikler arasında serum çinko düzeyi yer almamaktadır.Bunun yanında, tedaviye dirençli, uzun süreli alopesi areata olgularında altta yatan çinko eksikliği olabileceği, bu hastaların çinko replasmanından yarar göreceğini öne süren çalışmalar vardır18. Çinko eksikliğine, nadir rastlanan bir genodermatoz olan akrodermatitis enteropatikada rastlanır. Saçlarda trikotiyodistrofi olarak adlandırılan, polarize mikroskopide irregüler bantlar görülür. Kıllar incelmiştir. Yetersiz beslenenlerde, yaşlılarda ve alkoliklerde görülebilir. Erişkinlerde kıllarla ilgili belirtileri tirbüşon saçlar, perifolliküler hiperkeratoz, folliküler tıkaçlardır, ve hemorajilerden önce görülür3. Çocuklarda ise klasik bulgular görülmezken şiddetli alopesi görülebilir. Replasmanıyla saçların tamamen düzeldiği bildirilmiştir.
D vitamini
Aksu Cerman ve ark. alopesi areata hastalarında serum D vitaminini anlamlı düzeyde düşük, ve düşüklüğü hastalık şiddetiyle korele olarak bulmuşlardır. D vitamininin, kıl gelişimi, diferansiasyonunda, kıl siklusunda rolü olduğu bilinmektedir.Bu ilişki henüz netlik kazanmamış olsa da saç dökülmelerinde serum vitamin D 25OH düzeyine bakılmasını önerenler vardır.
Esansiyel yağ asitleri (EYA)
Esansiyel yağ asitleri, linoleik asit ve alfa-linoleik asit hücre membranlarının ve stratum korneumdaki lamellar cisimlerin önemli komponentleridirler.Normal diyetle beslenen kişilerde EYA eksikliği görülmez. Eksiklik olmaksızın bu ürünlerle yapılan desteğin herhangi bir fayda sağlamadığı gözlenmiştir.Ancak uygunsuz parenteral nütrisyonda, bilyer atrezili çocuklarda ve kistik fibrozis hastalarında, cerrahi sonrası erişkinlerde eksilip, saç ve kaşlarda dökülmeye ve depigmentasyona neden olabilirler.
Sarı darı (millet) ekstresi
Sarı darı, içinde silisik asit, aminoasitler, vitamin ve mineraller bulunan doğal bir üründür. Sarı darı ekstresi, sistein, ve kalsiyum pantotenat içeren destek ürünüyle kadın hastalarda anagen oranlarının arttığı gözlenmiş.
Soya
Proteinden zengin soya fasulyesinin içerdiği izoflavonlar ve bir immunstimülan peptit olan soymetid-4 aracılığıyla saç gelişimine olumlu etkileri olduğu öne sürülmüştür.
Selenyum
Selenyum, glutatyon peroksidazın önemli bir komponenti olan esansiyel bir eser elementtir. Normal şartlarda eksikliği görülmez.

Don Vito Corleone

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 3398
  • kellerin morale ihtiyaci yoktur!
Ynt: Saç dökülmesine sebep olan besinsel eksiklikler
« Yanıtla #1 : 17 Ekim 2019, 21:50:54 »
Emeğine  sağlık  peki bu söylediğin   besinler hepsi hangi doğal kapsülünde var ?

 

Facebook Twitter Instagram