Anket

Güzellik
8 (27.6%)
İç güzellik_Karakter huy vs...
17 (58.6%)
Kültürlü olması
3 (10.3%)
Zengin olması
1 (3.4%)

Toplam Oy Verenler: 29

Gönderen Konu: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?  (Okunma sayısı 1494 defa)


sloocer

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 5693
  • Saç ekimi sonuçları
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #16 : 15 Şubat 2021, 23:04:34 »
Zengin olmasini neden istemiyorsunuz? Daha iyi hakimiyet kurmak icinmi baska nedenimi var?

Bekarsın dimi? :))

Evet cevap tam senin dediğin gibi. Daha baskın olabilmek için şart.. doğru ilişki için ise erkek Erkinlik şart..

Mutsuz Hasta

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 859
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #17 : 16 Şubat 2021, 00:00:28 »
Arkadaşlar, gerçekten inanılmaz bağnaz, hatta tabiri caizse utanç verici yorumlar okuyorum. Burası, nispeten eğitimli insanların olduğu yer diye düşünüyordum, internetin bilgili insanlar açısından daha homojen olduğu bir yer olması gerekiyor. Bakın size bireysel psikolog, psikolojinin ekolü olan Alfred Adler’in Yaşamın Anlamı kitabından önemli yerleri atıyorum:

“İki kişilik bir toplulukta iki taraftan hiçbiri ötekine hizmet eder konumda bulunamaz. Birinin hükmetmek ve ötekini itaate zorlamak istemesi durumunda, iki insanın verimli bir birlikteliği kurabileceği düşünülemez. Günümüz koşullarında pek çok erkek hatta kadın, ailede hükmedip emredecek, önder rolü oynayacak, sözünü geçirecek kişinin erkek olması gerektiği inancındadır. Pek çok mutsuz evlilikle karşılaşmamızın nedeni de işte budur. Hiç kimse öfke ve nefret duygusuna kapılmadan bir başkasının kendisi üzerindeki tahakkümüne katlanamaz. Hayat arkadaşlığı yapacak kişilerin eşit haklara sahip olması gerekir ancak o zaman önlerine çıkacak güçlükleri yenebilecek güce kavuşurlar.”

“Evlilik bir hayat arkadaşlığı olduğuna göre, taraflardan biri ötekinden üstün olmaya çalışmamalıdır. Bu nokta üzerinde genelde yapıldığından çok daha ayrıntılı şekilde düşünülmesi gerekir. Aile yaşamının sürdürülmesinde zor kullanmanın yeri yoktur ve taraflardan birinin önderliği üstlenip karşı taraftan daha çok önemsenmek istemesine olumlu bir gözle bakılamaz. Baba güçlü bir
kişilik sahibiyse ve evde hep kendi dediği oluyorsa, ailedeki oğlan çocukları birer yetişkin erkek olarak gelecekte oynayacakları role ilişkin beklentiler konusunda yanlış bir görüş edinirler. Böyle bir durumdan kızlar daha da olumsuz yönde etkilenir, erkekleri despot kişiler olarak kafalarında yaşatır, evliliğe bir çeşit boyunduruk altına girme ya da kölelik gözüyle bakar, bazen kaçıp sapıklığa sığınarak erkeklerden yakayı kurtarmaya çalışırlar. Evlilik yaşamında annenin, yönetimi eline alıp aile üyelerinde sürekli kusurlar bulması durumunda ise tersi bir tabloyla karşılaşılır. Kızlar büyük bir olasılıkla annelerini taklit eder, kendileri de zamanla onun gibi hırçın ve her şeye kusur bulan kimselere dönüşürler. Oğlanlar ise sürekli savunma durumunda yaşar, yaptıklarına annelerinin kusur bulacağından korkup durur, annelerinin kendilerini sindirme girişimlerine karşı tetikte beklerler. Bazen yalnızca anne değil, kız kardeşler de zorbaca davranır oğlanlara, hala ve teyzeler de anne ve kız kardeşlerin safına katılır, hep birden oğlanları susta durdurmaya çalışırlar. Zamanla oğlan ürkek ve utangaç bir çocuğa dönüşür, köşesinden çıkıp toplumsal yaşama katılmak hevesini asla duymaz içinde.
Bütün kadınların, evdekiler gibi her şeye kusur bulup kâhya gibi davranan kimseler olduklarını düşünerek korkar, kadınlarla hiçbir alıp vereceği olsun istemez. Hiç kimse paylanıp azarlanmaktan hoşlanmaz ama bir insan her türlü eleştiriden kaçmayı kendisine temel amaç edinmişse, toplumsal ilişkileri
bundan büyük ölçüde zarar görür. Böyle bir kimse her olayı "Yenen mi olacağım, yenilen mi?" sorusuna göre değerlendirir. Başkalarıyla ilişkilerine yalnızca zafer ya da yenilgi açısından bakan kimselerle arkadaşlık etmek olanaksızdır.”

“Şimdi de sevgi-evlilik sorununu, ayrıca mutlu ve başarılı bir aile yaşamının yapısını ele alıp
inceleyeceğiz. Bir erkekten beklenecek başlıca şey, kendini eşine bağlı hissetmesidir; bir kimsenin bir başkasıyla herhangi bir şeyi paylaşma duygusuna sahip olup olmadığını kolaylıkla saptayabiliriz. Erkek, paylaşma duygusuna sahip biriyse, eşinin hoşlandığı şeyler kendisinin de hoşuna gidecek, eşinin mutluluğunu içtenlikle kendi kişisel sorunu yapacaktır. Burada önemli olan hiç de tek başına sevgi değildir; sevginin pek çok değişik çeşidi vardır, dolayısıyla tek başına sevgi, aile yaşamında her şeyin tıkır tıkır yürüdüğünü göstermez. Erkek, eşinin aynı zamanda arkadaşı olmalı, eşinin yaşamını kolaylaştırmaya ve zenginleştirmeye çalışmalı, eşinin gönlünü hoş etmekten kıvanç duymalıdır. Ancak iki tarafın, ortak mutluluklarını kendi özel çıkarlarından üstün tutmaları durumunda gerçek bir aile topluluğu ortaya çıkar. Eşlerden her biri kendisinden çok ötekini düşünmek zorundadır.”

Kitabı muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum, kitabı okumayağınızı biliyorum, bari en azından şu yazdıklarımı okuyun.

sloocer

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 5693
  • Saç ekimi sonuçları
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #18 : 16 Şubat 2021, 06:15:17 »
Arkadaşlar, gerçekten inanılmaz bağnaz, hatta tabiri caizse utanç verici yorumlar okuyorum. Burası, nispeten eğitimli insanların olduğu yer diye düşünüyordum, internetin bilgili insanlar açısından daha homojen olduğu bir yer olması gerekiyor. Bakın size bireysel psikolog, psikolojinin ekolü olan Alfred Adler’in Yaşamın Anlamı kitabından önemli yerleri atıyorum:

“İki kişilik bir toplulukta iki taraftan hiçbiri ötekine hizmet eder konumda bulunamaz. Birinin hükmetmek ve ötekini itaate zorlamak istemesi durumunda, iki insanın verimli bir birlikteliği kurabileceği düşünülemez. Günümüz koşullarında pek çok erkek hatta kadın, ailede hükmedip emredecek, önder rolü oynayacak, sözünü geçirecek kişinin erkek olması gerektiği inancındadır. Pek çok mutsuz evlilikle karşılaşmamızın nedeni de işte budur. Hiç kimse öfke ve nefret duygusuna kapılmadan bir başkasının kendisi üzerindeki tahakkümüne katlanamaz. Hayat arkadaşlığı yapacak kişilerin eşit haklara sahip olması gerekir ancak o zaman önlerine çıkacak güçlükleri yenebilecek güce kavuşurlar.”

“Evlilik bir hayat arkadaşlığı olduğuna göre, taraflardan biri ötekinden üstün olmaya çalışmamalıdır. Bu nokta üzerinde genelde yapıldığından çok daha ayrıntılı şekilde düşünülmesi gerekir. Aile yaşamının sürdürülmesinde zor kullanmanın yeri yoktur ve taraflardan birinin önderliği üstlenip karşı taraftan daha çok önemsenmek istemesine olumlu bir gözle bakılamaz. Baba güçlü bir
kişilik sahibiyse ve evde hep kendi dediği oluyorsa, ailedeki oğlan çocukları birer yetişkin erkek olarak gelecekte oynayacakları role ilişkin beklentiler konusunda yanlış bir görüş edinirler. Böyle bir durumdan kızlar daha da olumsuz yönde etkilenir, erkekleri despot kişiler olarak kafalarında yaşatır, evliliğe bir çeşit boyunduruk altına girme ya da kölelik gözüyle bakar, bazen kaçıp sapıklığa sığınarak erkeklerden yakayı kurtarmaya çalışırlar. Evlilik yaşamında annenin, yönetimi eline alıp aile üyelerinde sürekli kusurlar bulması durumunda ise tersi bir tabloyla karşılaşılır. Kızlar büyük bir olasılıkla annelerini taklit eder, kendileri de zamanla onun gibi hırçın ve her şeye kusur bulan kimselere dönüşürler. Oğlanlar ise sürekli savunma durumunda yaşar, yaptıklarına annelerinin kusur bulacağından korkup durur, annelerinin kendilerini sindirme girişimlerine karşı tetikte beklerler. Bazen yalnızca anne değil, kız kardeşler de zorbaca davranır oğlanlara, hala ve teyzeler de anne ve kız kardeşlerin safına katılır, hep birden oğlanları susta durdurmaya çalışırlar. Zamanla oğlan ürkek ve utangaç bir çocuğa dönüşür, köşesinden çıkıp toplumsal yaşama katılmak hevesini asla duymaz içinde.
Bütün kadınların, evdekiler gibi her şeye kusur bulup kâhya gibi davranan kimseler olduklarını düşünerek korkar, kadınlarla hiçbir alıp vereceği olsun istemez. Hiç kimse paylanıp azarlanmaktan hoşlanmaz ama bir insan her türlü eleştiriden kaçmayı kendisine temel amaç edinmişse, toplumsal ilişkileri
bundan büyük ölçüde zarar görür. Böyle bir kimse her olayı "Yenen mi olacağım, yenilen mi?" sorusuna göre değerlendirir. Başkalarıyla ilişkilerine yalnızca zafer ya da yenilgi açısından bakan kimselerle arkadaşlık etmek olanaksızdır.”

“Şimdi de sevgi-evlilik sorununu, ayrıca mutlu ve başarılı bir aile yaşamının yapısını ele alıp
inceleyeceğiz. Bir erkekten beklenecek başlıca şey, kendini eşine bağlı hissetmesidir; bir kimsenin bir başkasıyla herhangi bir şeyi paylaşma duygusuna sahip olup olmadığını kolaylıkla saptayabiliriz. Erkek, paylaşma duygusuna sahip biriyse, eşinin hoşlandığı şeyler kendisinin de hoşuna gidecek, eşinin mutluluğunu içtenlikle kendi kişisel sorunu yapacaktır. Burada önemli olan hiç de tek başına sevgi değildir; sevginin pek çok değişik çeşidi vardır, dolayısıyla tek başına sevgi, aile yaşamında her şeyin tıkır tıkır yürüdüğünü göstermez. Erkek, eşinin aynı zamanda arkadaşı olmalı, eşinin yaşamını kolaylaştırmaya ve zenginleştirmeye çalışmalı, eşinin gönlünü hoş etmekten kıvanç duymalıdır. Ancak iki tarafın, ortak mutluluklarını kendi özel çıkarlarından üstün tutmaları durumunda gerçek bir aile topluluğu ortaya çıkar. Eşlerden her biri kendisinden çok ötekini düşünmek zorundadır.”

Kitabı muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum, kitabı okumayağınızı biliyorum, bari en azından şu yazdıklarımı okuyun.

Kaç yıldır evlisin eğitimli çağdaş medeni kardesim?
« Son Düzenleme: 16 Şubat 2021, 08:10:26 Gönderen: sloocer »

Realicty

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #19 : 16 Şubat 2021, 10:13:56 »
Arkadaşlar, gerçekten inanılmaz bağnaz, hatta tabiri caizse utanç verici yorumlar okuyorum. Burası, nispeten eğitimli insanların olduğu yer diye düşünüyordum, internetin bilgili insanlar açısından daha homojen olduğu bir yer olması gerekiyor. Bakın size bireysel psikolog, psikolojinin ekolü olan Alfred Adler’in Yaşamın Anlamı kitabından önemli yerleri atıyorum:

“İki kişilik bir toplulukta iki taraftan hiçbiri ötekine hizmet eder konumda bulunamaz. Birinin hükmetmek ve ötekini itaate zorlamak istemesi durumunda, iki insanın verimli bir birlikteliği kurabileceği düşünülemez. Günümüz koşullarında pek çok erkek hatta kadın, ailede hükmedip emredecek, önder rolü oynayacak, sözünü geçirecek kişinin erkek olması gerektiği inancındadır. Pek çok mutsuz evlilikle karşılaşmamızın nedeni de işte budur. Hiç kimse öfke ve nefret duygusuna kapılmadan bir başkasının kendisi üzerindeki tahakkümüne katlanamaz. Hayat arkadaşlığı yapacak kişilerin eşit haklara sahip olması gerekir ancak o zaman önlerine çıkacak güçlükleri yenebilecek güce kavuşurlar.”

“Evlilik bir hayat arkadaşlığı olduğuna göre, taraflardan biri ötekinden üstün olmaya çalışmamalıdır. Bu nokta üzerinde genelde yapıldığından çok daha ayrıntılı şekilde düşünülmesi gerekir. Aile yaşamının sürdürülmesinde zor kullanmanın yeri yoktur ve taraflardan birinin önderliği üstlenip karşı taraftan daha çok önemsenmek istemesine olumlu bir gözle bakılamaz. Baba güçlü bir
kişilik sahibiyse ve evde hep kendi dediği oluyorsa, ailedeki oğlan çocukları birer yetişkin erkek olarak gelecekte oynayacakları role ilişkin beklentiler konusunda yanlış bir görüş edinirler. Böyle bir durumdan kızlar daha da olumsuz yönde etkilenir, erkekleri despot kişiler olarak kafalarında yaşatır, evliliğe bir çeşit boyunduruk altına girme ya da kölelik gözüyle bakar, bazen kaçıp sapıklığa sığınarak erkeklerden yakayı kurtarmaya çalışırlar. Evlilik yaşamında annenin, yönetimi eline alıp aile üyelerinde sürekli kusurlar bulması durumunda ise tersi bir tabloyla karşılaşılır. Kızlar büyük bir olasılıkla annelerini taklit eder, kendileri de zamanla onun gibi hırçın ve her şeye kusur bulan kimselere dönüşürler. Oğlanlar ise sürekli savunma durumunda yaşar, yaptıklarına annelerinin kusur bulacağından korkup durur, annelerinin kendilerini sindirme girişimlerine karşı tetikte beklerler. Bazen yalnızca anne değil, kız kardeşler de zorbaca davranır oğlanlara, hala ve teyzeler de anne ve kız kardeşlerin safına katılır, hep birden oğlanları susta durdurmaya çalışırlar. Zamanla oğlan ürkek ve utangaç bir çocuğa dönüşür, köşesinden çıkıp toplumsal yaşama katılmak hevesini asla duymaz içinde.
Bütün kadınların, evdekiler gibi her şeye kusur bulup kâhya gibi davranan kimseler olduklarını düşünerek korkar, kadınlarla hiçbir alıp vereceği olsun istemez. Hiç kimse paylanıp azarlanmaktan hoşlanmaz ama bir insan her türlü eleştiriden kaçmayı kendisine temel amaç edinmişse, toplumsal ilişkileri
bundan büyük ölçüde zarar görür. Böyle bir kimse her olayı "Yenen mi olacağım, yenilen mi?" sorusuna göre değerlendirir. Başkalarıyla ilişkilerine yalnızca zafer ya da yenilgi açısından bakan kimselerle arkadaşlık etmek olanaksızdır.”

“Şimdi de sevgi-evlilik sorununu, ayrıca mutlu ve başarılı bir aile yaşamının yapısını ele alıp
inceleyeceğiz. Bir erkekten beklenecek başlıca şey, kendini eşine bağlı hissetmesidir; bir kimsenin bir başkasıyla herhangi bir şeyi paylaşma duygusuna sahip olup olmadığını kolaylıkla saptayabiliriz. Erkek, paylaşma duygusuna sahip biriyse, eşinin hoşlandığı şeyler kendisinin de hoşuna gidecek, eşinin mutluluğunu içtenlikle kendi kişisel sorunu yapacaktır. Burada önemli olan hiç de tek başına sevgi değildir; sevginin pek çok değişik çeşidi vardır, dolayısıyla tek başına sevgi, aile yaşamında her şeyin tıkır tıkır yürüdüğünü göstermez. Erkek, eşinin aynı zamanda arkadaşı olmalı, eşinin yaşamını kolaylaştırmaya ve zenginleştirmeye çalışmalı, eşinin gönlünü hoş etmekten kıvanç duymalıdır. Ancak iki tarafın, ortak mutluluklarını kendi özel çıkarlarından üstün tutmaları durumunda gerçek bir aile topluluğu ortaya çıkar. Eşlerden her biri kendisinden çok ötekini düşünmek zorundadır.”

Kitabı muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum, kitabı okumayağınızı biliyorum, bari en azından şu yazdıklarımı okuyun.

Paylaşım için kendi adıma teşekkür ediyorum. Size ufak bir tavsiye vermek istiyorum bilgi paylaşmak istediğiniz kişileri bireyden ziyade bir stereotype olarak değerlendirelim. Bu kişiler tüm yaşamlarını dürtülerin kontrolü altında geçiriyorlar zihinlerinin ilettikleti her mesajı sorgulamadan karşı tarafa aktarıyorlar. Bu yüzden siz güzel bir amaç uğruna bilgi paylaşmayı denesenizde savunma içgüdülerini harekete geçirecek en ufak kelimede olayı bir savaşa döküp size karşı kendi çaplarında harekat oluşturuyorlar. Benim şahsi fikrim belli yaşı geçmiş, çocuklara nazaran değişim,gelişim şansı düşük olan kişilerle medeni fikirlerin paylaşılmamasi. Ben toplum içerisinde bunu birden fazla role bürünerek yapıyorum.

emekli kel

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 10133
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #20 : 16 Şubat 2021, 10:56:55 »
 sloocer bendemi uyelik alıp kendi yazıma veya senin yazına tşk edeyim.yada sitedeki eşe dosta ricamı edeyim destekleyin diye.herneyse herkesin ahkalı kendine.kimi doğru bakıyor olaylara kimi yanlış.bana kadının kızın erkekle gezmesi tozması veya daha ileri gitmesi yanlış geliyor .kimine doğru gelir ama ben hiç aşağılamadım.işin tuhaf yani cevrem tarafından bayağı bayağı kalibreli kapasiteli biri bilinirim.bebelerlemi uğraşcam burda kendimi kucuk dusuruuom bunlara cevap vererek.takılsın millet kafasına gore.herkes kendini yasantısında ispatlar zaten .bilmiş bilmiş konusmaya calısırıken kara zır cehaleti ortaya çıkanlara cevap vermek ters iş.gezmemiş tozmamış olsun dedin nesi battı bunlara.tuhaf dusundurucu.organize hareketler planlı hareketler tabi bunlar.sonucta ben site yonetimi olsam izin vermezdim.izin verilen yerdede pek durucak biri değilim.boş adam konularıma boş dio gelmiş bir konumda yorm yapmış soru sormuuş bu bana bende gormemişim gorsem cevaplardım onamı bozuk attı sallamadım diye.herneyse ben gezmemiş tozmamış isterim oteki turlusunu isteyen onunda hayatı kendine beni ilgilendirmez kimseyede saygısızlık yapmıom.herneyse kaale alıncak şler deil gulup gecilcek hayattan bir haber dusuk zeka urunu şeylere cevap verilmez.biraz aklı olan ahlakıda dusunurdu çünki.birde benim konuma yazılıyorlar derdin varsa konu aç orda yaz.hintelden beni banlamasını istiyorum.
Saç konusunda eğitim almadım.Söylediklerim sadece sitelerden öğrendiğim bilgilerdir.

Selen

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 21
  • Saç ekimi sonuçları
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #21 : 16 Şubat 2021, 14:23:23 »
Bence mutlu edecek bir kadın sadece bunu istemeli erkek.

MyLifeBeLike

  • Sr. Member
  • ****
  • İleti: 412
  • Sivaslı KEL
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #22 : 16 Şubat 2021, 14:41:06 »
Soru bence yanlış sorulmuş. Evlilik zaten insan hayatı boyunca bir kere olur ve bir ömür sürer :)

Yine de soruya cevap vereyim 35 yaşındayım ve hiç evlilik yapmadım.İş güç kariyer hayat şartları derken fazla vaktim de olmadı açıkcası ama evleneceğim insan bana arkadaş gibi olmalı yanındayken zaman su gibi akıp gitmeli hiç sıkılmamalıyım.Zaten adı üstünde evlilik demek bir evi bir hayatı paylaşmak demek yani hayat arkadaşı demek.

Sonuç olarak sizi anlayan ve sizin anlayabildiğiniz yanındayken mutlu olduğunuz birini bulursanız başka hiç bir kritere takılmayın derim. :)
  • Ekim Tarihi: 22.02.2021
  • Ekim Merkezi ismi Life Hair Şahin ÇELİK
  • Greft Miktarı 3400
  • Yaşınız 38
https://www.sacekimisonuclari.com/index.php?topic=20286.0

TAKVİYELER

Venatura Omega 3 Trigliserid Formlu günde 2 kapsül
Venatura D3 K2 günde 15 damla (D vitamini)
Çiğ Badem günde bir avuç
Taze sıkılmış nar suyu günde bir bardak
Limonlu su günde 2 litre
Evocapil Plus günde 2 kapsül

Mutsuz Hasta

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 859
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #23 : 16 Şubat 2021, 15:27:52 »
Paylaşım için kendi adıma teşekkür ediyorum. Size ufak bir tavsiye vermek istiyorum bilgi paylaşmak istediğiniz kişileri bireyden ziyade bir stereotype olarak değerlendirelim. Bu kişiler tüm yaşamlarını dürtülerin kontrolü altında geçiriyorlar zihinlerinin ilettikleti her mesajı sorgulamadan karşı tarafa aktarıyorlar. Bu yüzden siz güzel bir amaç uğruna bilgi paylaşmayı denesenizde savunma içgüdülerini harekete geçirecek en ufak kelimede olayı bir savaşa döküp size karşı kendi çaplarında harekat oluşturuyorlar. Benim şahsi fikrim belli yaşı geçmiş, çocuklara nazaran değişim,gelişim şansı düşük olan kişilerle medeni fikirlerin paylaşılmamasi. Ben toplum içerisinde bunu birden fazla role bürünerek yapıyorum.

Rica ederim, asıl okuduğunuz için ben teşekkür ederim. Üslubunuz ve yorumunuza katılmamak mümkün değil. Burada bir kişi bile okuyup kendine bir pay çıkarsa ne âlâ bana. Sizin gibi, okuyup yargılamadan, anlayarak yorum yapan insan sayısı ne yazık ki çok az. Ülkece bu konuda hâlâ dar zihniyetliyiz. Doğarken seçim yapma şansımız olmadığı cinsiyet rolünü bu kadar yüceltmek, karşı cinste hâkimiyet kurmak gerektiğini düşünmek, olsa olsa aşağılık kompleksi ya da çocukluğunda küçük görülmenin tezâhürüdür. Bana cevap veren arkadaş, iyi bir eğitim aldığını söylemiş. Keşke iyi bir eğitimle bakış açımız tamamen değişebilse, ancak görmeyi reddeden birine hiçbir şey gösteremeyiz, bunu eğitim de yapamaz. Ben iyi bir eğitim almadım, ancak iyi bir eğitim alamayacağımı fark ettiğim için hemen her konuda okudum, düşündüm, yazdım. Yazdıklarımın sizde karşılık bulmasını görünce sevindim. Bunun için müteşekkirim size.

Mutsuz Hasta

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 859
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #24 : 16 Şubat 2021, 15:30:03 »
Kaç yıldır evlisin eğitimli çağdaş medeni kardesim?

Bir durum hakkında fikir belirtmek için o durumu yaşamak gerekmiyor. Cinayet romanı yazmak için kâtil olmak gerekmediği gibi.

Ayrıca, evlensem de evleneceğim kadın benim düşüncemde olmalı ki, düzgün bir birlikteliğimiz olsun.

Hintell

  • Admin
  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 50053
  • saç ekimi sonuçları
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #25 : 16 Şubat 2021, 16:05:12 »
forumda kişilere saygısızlık yapan atılır özellıkle emos ne yazarsan yaz ama saygılı ol lütfen
Global Moderator

HEKTOR

  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 758
Ynt: Tek hakkınız olsa evleneceğiniz kızda hangisini arardınız?
« Yanıtla #26 : 21 Mart 2021, 22:02:23 »
Nefes alması yeterli (!)

 

Facebook Twitter Instagram