Saç Ekimi Sonuçları
Saç Ekimi Sonuçları => Saç ekimi öncesi ve sonrası süreçle ilgili sorular ve öneriler => Konuyu başlatan: rexics - 31 Mart 2018, 18:42:00
-
Norwood skalasında yeri nedir bu saç dökülmesinin merak ettim. Bu arada şahıs 57 yaşonda
-
Merhaba
Scala ile ilgili yazıyı inceleyebilirsiniz.
https://www.sacekimisonuclari.com/index.php?topic=4042.15
İyi forumlar...
-
Norwood 7 hocam
-
Norwood 7 hocam
Hocam Norwood 6 gibi duruyor skalaya göre. Norwood 7 daha ileri bir seviye dökülme gibi gözüküyor. Yanlış mıyım anlamadım pek
-
Norwood 7 hocam
Hocam Norwood 6 gibi duruyor skalaya göre. Norwood 7 daha ileri bir seviye dökülme gibi gözüküyor. Yanlış mıyım anlamadım pek
Norwood 6.
Yan bölgeler "intact" yani hala tam halde. Tabii yaşla gelen bir seyrelme var. Norwood 7'de yan kısımlar, yani kulak üzeri donör harici; onun da üst kısmı dökülüyor. Bu şahısta o bölgelerde dökülme yok. Hatta midscalp'daki köprü bile bir bakıma hayatta kalmayı başarmış. Norwood 7 "slick bald" denilen, "güvenli bölge" hariç her yerin tamamen boş kalmasına deniyor.
-
Norwood 7 hocam
Hocam Norwood 6 gibi duruyor skalaya göre. Norwood 7 daha ileri bir seviye dökülme gibi gözüküyor. Yanlış mıyım anlamadım pek
Norwood 6.
Yan bölgeler "intact" yani hala tam halde. Tabii yaşla gelen bir seyrelme var. Norwood 7'de yan kısımlar, yani kulak üzeri donör harici; onun da üst kısmı dökülüyor. Bu şahısta o bölgelerde dökülme yok. Hatta midscalp'daki köprü bile bir bakıma hayatta kalmayı başarmış. Norwood 7 "slick bald" denilen, "güvenli bölge" hariç her yerin tamamen boş kalmasına deniyor.
Peki sayın hocam Bu genetik tip dökülme direk babadan oğula geçiyor mu? Yani baban nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Yada deden nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Çünkü genç yaşta ekim yapıldığı zaman ilerideki durum tahmin edilemiyor. Yani tamam evet 25 yaşında ektrenin 45 yaşına kadar sırıtmama durumu var ama ya adam 60a kadar dökülme sürecinde hızlanırsa? Çünküfotoğrafını koyduğum şahsın 40 yaşında baya iyi sayılabilecek saçları vardı. 40ından sonra bu dökülme meydana geldi? Yani genetik olarak üst sınır nedir? Bu bilinenilir mi? Bide 40tan sonra bu kadar hızşı dökülme sizce androjenik midir yoksa başka hormonlar ve stres bu dökülmenin ana sebebi midir? Sorularım fazla ve uzun oldu kusura bakmayın ama güvenerek bilgi alabileceğim fazla mecra yok. Saygılar.
-
Peki sayın hocam Bu genetik tip dökülme direk babadan oğula geçiyor mu? Yani baban nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Yada deden nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Çünkü genç yaşta ekim yapıldığı zaman ilerideki durum tahmin edilemiyor. Yani tamam evet 25 yaşında ektrenin 45 yaşına kadar sırıtmama durumu var ama ya adam 60a kadar dökülme sürecinde hızlanırsa? Çünküfotoğrafını koyduğum şahsın 40 yaşında baya iyi sayılabilecek saçları vardı. 40ından sonra bu dökülme meydana geldi? Yani genetik olarak üst sınır nedir? Bu bilinenilir mi? Bide 40tan sonra bu kadar hızşı dökülme sizce androjenik midir yoksa başka hormonlar ve stres bu dökülmenin ana sebebi midir? Sorularım fazla ve uzun oldu kusura bakmayın ama güvenerek bilgi alabileceğim fazla mecra yok. Saygılar.
Direkt babadan oğula geçer mi? Babayla aynı olmak zorunda mısın?
Cevap : Böyle bir şey söylenmesi mümkün değil. Lakin babanızın saç dökülme zamanıyla kendi saçınızın dökülmeye başladığı zaman, şiddetini, başladığı ve ilerlediği noktayı kıyaslayarak az çok fikir edinebilirsiniz. Saç dökülmesi genetik bir lotodur ancak ailenizde ne kadar saç dökülmesine maruz kalan kişi varsa şansınız o kadar az oluyor. Babanız size en yakın birey olduğundan ondaki dökülme de size en çok ipucu verecek dökülme oluyor haliyle.
Genetik olarak üst sınır nedir? Bu bilinenilir mi?
Cevap : Hayır bilinemez. Ne olacağını sadece zaman gösterebilir saç dökülmesinde. Bu da en az dökülmenin kendisi kadar can sıkıcı bir durumdur. İlk cevapta söylediğim gibi, çevrenizdeki dökülmelere babadan itibaren incelemeye başlayarak ufak tefek fikirler edinebilirsiniz ancak hangi Norwood derecesinde duracağınızı daha önceden bilemezsiniz.
40'a kadar dökülme yoktu sonra yaşandı
Cevap : Hiç mi dökülme yoktu? Eğer öyleyse ilginç bir durummuş. Genelde saç dökülmesi 25 - 30 yaşları arasında başlar, 40'a geldiğinde epey yavaşlamış olur ve bir süre öyle devam eder. 50'den sonra tekrar bir atak yapar. Biliyorsunuz saç "dökülmesi" diyoruz ancak saçlarımız aslında dökülmüyor, sadece daha zayıf şekilde çıkmaya devam ediyor her yaşam "cycle"'ında. 40 yaşına kadar hormon saldırısına dayansa bile, bir saç kökü ister istemez 50'den sonra yaşlanmanın da getirisiyle eskisi kadar gür çıkamıyor ve muhtemelen son "cycle"'ını da bitiriyor ve "dökülüyor"
Özellikle gençliğinde saç dökülmesine maruz kalmış bireylerin saç kökleri DHT sayesinde epey yıpranmış oluyor ve 40'da bu hormonların verdiği zarar azalmış olsa bile, sonraki dönemde bu yıpranmanın getirisiyle çok daha kolay "dökülüyor"
-
40 yaşında iyi saçları yoktu büyük ihtimal ama sen farketmiyodun ve güzel kapatıyodu. hani 40a kadar dökülme olmayıp bu hale gelmesi zor.
genelde ailene çekiyor dökülme. genç yaşta dökülme varsa orda durması çok zor. malesef inanması ve kabullenmesi zor ama gidici o saçlar. zayıflayan saç 5-6 yılda görünmez hale gelir bunuda bilin. ama bazı yerlde saç tamamen sağlam kalabilir dökülme kendini gösterdiye ordaki saç dökülür yani demek istediğim bu.
babanızın dökülme türüne yavaşla gelirsiniz diye düşünüyorum çünkü genelde genetik onu gösteriyor. ki bu kötü değil genelde norwood 7ye geç ulaşılmıyor 25-30da belli ediyo kendini norwood 7. norwood 6da ekimle idare eder bi kapatıcılık sağlanan bir dökülme çeşidi.
genetik olarak üst sınır yok fakat 70-80den sonra zaten hormonlar elden ayaktan düşmüş oluyor saç dökülmesi yaşamazsın.ki o vakte kadar zaten saçlar kadın-erkek azalmış olur iyice. 25yaşında ektirip 40yaşında sırıtmama durumu yok.
genetik saç dökülmesini hızlandıran tek şey şişmanlık bildiğim. bu arada finasa çok önyargılısınız ki bende 1 sene kadar önyargıyla yaklaştım şu an 2 senedir kullanıyorum tek bi yan etki yok.kulaktan dolma bilgilere inanmayın bu konuda çünkü genelde bu ilacı kötüleyip doğal sabunlarla yolunu bulmaya çalışan tüccar kardeşlerimiz var.
-
bu arada finasa çok önyargılısınız ki bende 1 sene kadar önyargıyla yaklaştım şu an 2 senedir kullanıyorum tek bi yan etki yok.kulaktan dolma bilgilere inanmayın bu konuda çünkü genelde bu ilacı kötüleyip doğal sabunlarla yolunu bulmaya çalışan tüccar kardeşlerimiz var.
Bana diyorsunuz gailba çok önyargılısınız diye. "Kulaktan dolma bilgilere inanmayın" dedikten sonra "ben 2 yıldır kullanıyorum daha bir sıkıntısını görmedim" dediğinizde karşınızdaki kişi kulaktan dolma bir bilgiye sahip olup başlamayacak mı?
Tavsiye ettiğiniz kişiyi olabilecekler konusunda uyarmayıp "Finasa başla saçına iyi gelir" demek hangi zihniyetin ürünü acaba? Olabilecek bir sürekli yan etkide sorumluluğu nasıl kabul edeceksiniz? "valla ben 2 yıldır kullanıyordum ondan tavsiye ettim" mi diyeceksiniz?
Not : Sabun satmıyorum.
-
Peki sayın hocam Bu genetik tip dökülme direk babadan oğula geçiyor mu? Yani baban nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Yada deden nasılsa illa öyle mi olmak zorundasın? Çünkü genç yaşta ekim yapıldığı zaman ilerideki durum tahmin edilemiyor. Yani tamam evet 25 yaşında ektrenin 45 yaşına kadar sırıtmama durumu var ama ya adam 60a kadar dökülme sürecinde hızlanırsa? Çünküfotoğrafını koyduğum şahsın 40 yaşında baya iyi sayılabilecek saçları vardı. 40ından sonra bu dökülme meydana geldi? Yani genetik olarak üst sınır nedir? Bu bilinenilir mi? Bide 40tan sonra bu kadar hızşı dökülme sizce androjenik midir yoksa başka hormonlar ve stres bu dökülmenin ana sebebi midir? Sorularım fazla ve uzun oldu kusura bakmayın ama güvenerek bilgi alabileceğim fazla mecra yok. Saygılar.
Direkt babadan oğula geçer mi? Babayla aynı olmak zorunda mısın?
Cevap : Böyle bir şey söylenmesi mümkün değil. Lakin babanızın saç dökülme zamanıyla kendi saçınızın dökülmeye başladığı zaman, şiddetini, başladığı ve ilerlediği noktayı kıyaslayarak az çok fikir edinebilirsiniz. Saç dökülmesi genetik bir lotodur ancak ailenizde ne kadar saç dökülmesine maruz kalan kişi varsa şansınız o kadar az oluyor. Babanız size en yakın birey olduğundan ondaki dökülme de size en çok ipucu verecek dökülme oluyor haliyle.
Genetik olarak üst sınır nedir? Bu bilinenilir mi?
Cevap : Hayır bilinemez. Ne olacağını sadece zaman gösterebilir saç dökülmesinde. Bu da en az dökülmenin kendisi kadar can sıkıcı bir durumdur. İlk cevapta söylediğim gibi, çevrenizdeki dökülmelere babadan itibaren incelemeye başlayarak ufak tefek fikirler edinebilirsiniz ancak hangi Norwood derecesinde duracağınızı daha önceden bilemezsiniz.
40'a kadar dökülme yoktu sonra yaşandı
Cevap : Hiç mi dökülme yoktu? Eğer öyleyse ilginç bir durummuş. Genelde saç dökülmesi 25 - 30 yaşları arasında başlar, 40'a geldiğinde epey yavaşlamış olur ve bir süre öyle devam eder. 50'den sonra tekrar bir atak yapar. Biliyorsunuz saç "dökülmesi" diyoruz ancak saçlarımız aslında dökülmüyor, sadece daha zayıf şekilde çıkmaya devam ediyor her yaşam "cycle"'ında. 40 yaşına kadar hormon saldırısına dayansa bile, bir saç kökü ister istemez 50'den sonra yaşlanmanın da getirisiyle eskisi kadar gür çıkamıyor ve muhtemelen son "cycle"'ını da bitiriyor ve "dökülüyor"
Özellikle gençliğinde saç dökülmesine maruz kalmış bireylerin saç kökleri DHT sayesinde epey yıpranmış oluyor ve 40'da bu hormonların verdiği zarar azalmış olsa bile, sonraki dönemde bu yıpranmanın getirisiyle çok daha kolay "dökülüyor"
Hocam 40 yaşında norwood 4 sayılabilecek bir saçı bardı. Hatta 40lı yaşlarda diyelim. Ama şu an tepesi inanılmaz açılmış durumda. Yani 40tan sonraki dökülme hızı önceki dökülme hızına göre neredeyse 4 kat daha hızlı desem yeridir. Bide benim saç dökülmemin babamın saç dökülmesine göre en az 10 sene erken başkadığını söylemem gerek. Ben şu anki saçlarını zaten forumda paylaştım. Ben 27 yaşıma girmek üzereyim. Babam 37sinde benim durumumdaydı hatta 40ında benle aynı saç vardı diyebilirim. Şaşırdığım noktada bu benim. Acaba saç dökülmesi sadece androjenik değil mi başka sebeplerde mi var? Bunu anlamaya çalıştım. Ama zaten bilinen modern tıp bile belli bir fikre tam anlamıyla sahip değilken sizin bu sorduklarımı tam anlamıyla bilmenizi beklemekte biraz yersiz oldu. Yine de dediğim gibi bilgileneceğim pek fazla bir kaynak yok açıkçası. Tekrar cevaplarınız için teşekkürler hocam.
-
nw4ten sonra zaten nw5a veya nw6 geliyor yakın skalalar olması gereken olmuş bence.
-
bu arada finasa çok önyargılısınız ki bende 1 sene kadar önyargıyla yaklaştım şu an 2 senedir kullanıyorum tek bi yan etki yok.kulaktan dolma bilgilere inanmayın bu konuda çünkü genelde bu ilacı kötüleyip doğal sabunlarla yolunu bulmaya çalışan tüccar kardeşlerimiz var.
Bana diyorsunuz gailba çok önyargılısınız diye. "Kulaktan dolma bilgilere inanmayın" dedikten sonra "ben 2 yıldır kullanıyorum daha bir sıkıntısını görmedim" dediğinizde karşınızdaki kişi kulaktan dolma bir bilgiye sahip olup başlamayacak mı?
Tavsiye ettiğiniz kişiyi olabilecekler konusunda uyarmayıp "Finasa başla saçına iyi gelir" demek hangi zihniyetin ürünü acaba? Olabilecek bir sürekli yan etkide sorumluluğu nasıl kabul edeceksiniz? "valla ben 2 yıldır kullanıyordum ondan tavsiye ettim" mi diyeceksiniz?
Not : Sabun satmıyorum.
en sevdiğim tartışamalar. pro-peciahelp sitesini 2-3 gez. sence kaçı gerçekten yan etki gördü. 1 tane alıp artık kalkmadığını söyleyenler var. prop-eciahelp sitesinde %10 yok gerçektenyan etki gören kişiler.
Artı olarak yan etkilerinin kalıcı olduğu bilimsel olarak ispatıyok. bıraktığında düzeliyor etkileri.
Bir kaç çalışma var yan etkileri kalıcı diyen fakat buda hastaların söylemlerine göre yapılmış araştırmalar. testler yapıldığında yine tekrar bir etki olmadığı çıkıyor.
sizin konunuzdada belirttim. tamamen noseboo finası bıraktıktan sonra yan etki görme olayı. aksini kanıtlayan bir çalışma yok. yoksa sen yan etki göreceğine inan ben sana naneli şeker vereyim diyeyimki bu finas, o yan etkileri büyük ihtimal hissedeceksin.
ben kullanıyorum 2 senedir sıkıntı görmedim. Çünkü reçete edilebilen bir ilaç. yan etkileri placeboo'yla kıyaslayınca gerçekten düşük vsvs.
girsin pubmede okusun makaleleri, yan etkileri hakkında. veya cildiyecilerle konuşsun fakat doktorlarda 2ye ayrılmış bu konuda o yüzden makale okuması daha mantıklı bilgi öğrenmek istiyosan. forum sitelerinden bilgi öğrenemezsin yönlendirilrirsin
-
Vallahı asrın tartışması:)) 2 senedir kullanıyorum sorun yaşamadım 10 seneden beri kullanan arkadaşım var evli hiç bir sıkıntısı yok ama yan etı görünce bırakmayan insanlar devam eden insanlar sonra ortada şeyim kalkmadı, memem büyüdü diye gezıyor kimseye kullan demem banane lan ne hali varsa görsün.. ama kullanmada demem o yüzden kimse felaket tellalığı yapıp kullanan insanların piskolojisinide etkilemesin ister kullanırsın ister kullanmassın kardeşim durumuna bakınca kullanman gerekiyor ise gerisi sana kalmış deyip geçiyor zaten insanlar.. saçmalamaya tartışmaya gerek yok.
Piskolojik sorunluysan a yani açık söylüyorum korkuyorsan kullanmıyacaksın
Yan etkimi gördün ozaman bırakıcaksın
1 tane hapta şeyim kalkmadı diyosan bırakıcaksın sen bu ilacı
-
Ppecia'nın kalıcı etki yaratmadığını söylemek için, biraz ağır olacak ama cahil olmak gerekiyor. Yazdıklarından da bu konu üzerinde hiçbir fikrin olmadığı belli.
Sen ya da bir başkası 2 yıl kullanıp yan etki görmediği zaman o ilacın zararsız olduğu kanıtlanmıyor. 5-6 yıl kullanıp 6., 7. yılın sonunda yan etkileri görmeye başlayan insan dolu ortalık. "Ben kullandım valla bi zararı yok" demek bu konuya, tekrar söylüyorum, cahilce yaklaşmaktır.
"Artı olarak yan etkilerinin kalıcı olduğu bilimsel olarak ispatıyok. bıraktığında düzeliyor etkileri."
Yine cahilce, haddini aşan bir söylem. Konu hakkında en ufak fikrin yok bana "forumlardan duyduklarını söylüyorsun" diyorsun. Belli ki hiçbir şey bilmiyorsun ilaç hakkında. Ben bu konuyu hem Türkiye'de PFS ve Finasterid üzerine araştırmaları olan profesorlerle gidip yüzyüze, hem de internet üzerinde bir çok yabancı nöroendokrinologla tartıştım. Neden internet üzerinden nöroendokrinologlarla tartıştım? Çünkü Türkiye'de nöroendokrinolog olamıyorsun. Öyle bir bölüm, dal yok.
Gelelim senin saçma sapan "yan etkiler kalıcı değil" iddiana.
Kaynak : https://tonic.vice.com/en_us/article/gqywem/the-medical-mystery-behind-americas-best-selling-hair-loss-drug
So in April, 2012, it added a line acknowledging reports that in some cases, sexual effects "continued after discontinuation of treatment. Depression had also been added to the label. "
İlacı yapan şirket, MERCK 2012 yılında verdikleri prospektüse cinsel yan etkilerin ilacın bırakılması dahilinde de devam edebileceğini EKLEDİ. Daha öncesinde "Depresyon" yan etkisini kabul etmiyorlardı, onu da 2012'de eklediler. Kaç yıldır bu ilaç piyasada haberin var mı? Muhtemelen yok.
Türk insanının problemi bu. Konu hakkında bilgisi yok fikri var. Daha sert bir cümleyle açıklardım ancak gerek yok. Siz anladınız. Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz yahu, bir şeyi de bilmeyin.
Devam,
Aynı kaynakta da okursanız göreceksiniz, Merck denen şirket zaten şaibeli. Zamanında Vioks isimli ilacı piyasaya sürüp 140.000 kişiye (bilinen) kalp krizi geçirtip, öldürüp, sonrasında ilacı piyasadan çeken bir şirket. Adamlar için insan sağlığının bir önemi yok, gelmiş burada ilacı savunuyor "Forumdan görmüşsün azıcık araştır" diyor. Komiksin.
Ayrıca yazıyı okursan ilacın KALICI zararları yüzünden intihar eden 3 farklı kişinin hikayesini de görürsün. Oturduğunuz yerden sıkmak, konuşmak çok kolay. "Yauv ben kullandım pek bişi olmadı" - "Kaynımda da var" zihniyeti, farklı değil. PFS'in neden yaşandığı, neden daha çok 40 yaşın altındaki gençlerde görüldüğü konusunda da bir çok bilgi / makale toplanmış durumda. İsteyen açar okur.
Ben her Finas konusu açıldığında altını basa basa şuan piyasada saç dökülmesini engelleyebilecek tek ilacın bu olduğunu yazıyorum, devamında uyarıyorum. İlacı üreten şirket "KALICI ETKİ OLABİLİR" diye bilmem kaç yıl sonra açılan davalar ve yapılan araştırmalar sonucu prospektüse madde ekliyor, bizim insanımız "kalıcı etkiye dair bir araştırma yok" diyor. Siz bu özgüveni nereden buluyorsunuz yahu?
-
Ppecia'nın kalıcı etki yaratmadığını söylemek için, biraz ağır olacak ama cahil olmak gerekiyor. Yazdıklarından da bu konu üzerinde hiçbir fikrin olmadığı belli.
Sen ya da bir başkası 2 yıl kullanıp yan etki görmediği zaman o ilacın zararsız olduğu kanıtlanmıyor. 5-6 yıl kullanıp 6., 7. yılın sonunda yan etkileri görmeye başlayan insan dolu ortalık. "Ben kullandım valla bi zararı yok" demek bu konuya, tekrar söylüyorum, cahilce yaklaşmaktır.
"Artı olarak yan etkilerinin kalıcı olduğu bilimsel olarak ispatıyok. bıraktığında düzeliyor etkileri."
Yine cahilce, haddini aşan bir söylem. Konu hakkında en ufak fikrin yok bana "forumlardan duyduklarını söylüyorsun" diyorsun. Belli ki hiçbir şey bilmiyorsun ilaç hakkında. Ben bu konuyu hem Türkiye'de PFS ve Finasterid üzerine araştırmaları olan profesorlerle gidip yüzyüze, hem de internet üzerinde bir çok yabancı nöroendokrinologla tartıştım. Neden internet üzerinden nöroendokrinologlarla tartıştım? Çünkü Türkiye'de nöroendokrinolog olamıyorsun. Öyle bir bölüm, dal yok.
Gelelim senin saçma sapan "yan etkiler kalıcı değil" iddiana.
Kaynak : https://tonic.vice.com/en_us/article/gqywem/the-medical-mystery-behind-americas-best-selling-hair-loss-drug
So in April, 2012, it added a line acknowledging reports that in some cases, sexual effects "continued after discontinuation of treatment. Depression had also been added to the label. "
İlacı yapan şirket, MERCK 2012 yılında verdikleri prospektüse cinsel yan etkilerin ilacın bırakılması dahilinde de devam edebileceğini EKLEDİ. Daha öncesinde "Depresyon" yan etkisini kabul etmiyorlardı, onu da 2012'de eklediler. Kaç yıldır bu ilaç piyasada haberin var mı? Muhtemelen yok.
Türk insanının problemi bu. Konu hakkında bilgisi yok fikri var. Daha sert bir cümleyle açıklardım ancak gerek yok. Siz anladınız. Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz yahu, bir şeyi de bilmeyin.
Devam,
Aynı kaynakta da okursanız göreceksiniz, Merck denen şirket zaten şaibeli. Zamanında Vioks isimli ilacı piyasaya sürüp 140.000 kişiye (bilinen) kalp krizi geçirtip, öldürüp, sonrasında ilacı piyasadan çeken bir şirket. Adamlar için insan sağlığının bir önemi yok, gelmiş burada ilacı savunuyor "Forumdan görmüşsün azıcık araştır" diyor. Komiksin.
Ayrıca yazıyı okursan ilacın KALICI zararları yüzünden intihar eden 3 farklı kişinin hikayesini de görürsün. Oturduğunuz yerden sıkmak, konuşmak çok kolay. "Yauv ben kullandım pek bişi olmadı" - "Kaynımda da var" zihniyeti, farklı değil. PFS'in neden yaşandığı, neden daha çok 40 yaşın altındaki gençlerde görüldüğü konusunda da bir çok bilgi / makale toplanmış durumda. İsteyen açar okur.
Ben her Finas konusu açıldığında altını basa basa şuan piyasada saç dökülmesini engelleyebilecek tek ilacın bu olduğunu yazıyorum, devamında uyarıyorum. İlacı üreten şirket "KALICI ETKİ OLABİLİR" diye bilmem kaç yıl sonra açılan davalar ve yapılan araştırmalar sonucu prospektüse madde ekliyor, bizim insanımız "kalıcı etkiye dair bir araştırma yok" diyor. Siz bu özgüveni nereden buluyorsunuz yahu?
kardeş kusura bakma fakat, çığırtkanlık yapılınca kalıcı etki olabilir diye prospektüse ekleniyor belki gerçekten vardır fakat şu ana kadar internet ortamında denk geldiğim adamlar 1 hafta kullanıp hayatlarının karardıklarını söylüyordu. bilmiyorum genelde takıldığım sitelerde "finasteride killed my children and wife" geyiği vardı. belki ondan ciddiye alamıyorum. şu an bir projeyle uğraşıyorum fakat 2-3gün içinde attığın siteyi direk incelicem, ama 1200 adamın merc-ke dava açtığı haber broscience'dan öte bişi olmuyor(tekrar söylüyorum tam incelemedim attığın siteyi çünkü vaktim dar şu aralar).
bu arada ilaç 25yıldır falan piyasada 1990 veya 1980lerde saç dökülmesi için onaylanıyodu galiba.
ve son olarak picking yapmaktan vazgeç. tüm metinde cümle seçip algı operasyonu yapıyosun siyasetçiler gibi hoş değil.
3kişi pfs için intihar etmiş. finas kullanan kaç kişi var düşün. 100binlerce ee 100binde 3kişi zaten normaldede çok saçma sebebler için inthiar ediyo, saçı döküldüğü için intihar edenlerde var, aynı şekilde sen suicide ve finasterid diye aratırsan sonuç bulursun fakat suicide diye aratırsan finasteride çıkmaz, sexual problems and finas yazarsanda aynı şeyi blulrsun fakat sexual problems yazınca finas çıkmıyor.
şimdi o küçümser tavrını alıp burada keskin çizgilerle yorumlar yapmamanı öneririm. çünkü aynı şeyi hakkında düşünsemde düzgünce konuşmaya çalışıyorum.
Bu arada bende şuna hastayım, ya ""Oturduğunuz yerden sıkmak, konuşmak çok kolay. "Yauv ben kullandım pek bişi olmadı" - "Kaynımda da var" zihniyeti, farklı değil. "" diye düşünme zihniyeti, bi ötekileştirme mi seziyorum ne.
Neyse vaktim olduğunda inan sana daha detaylı yazı yazarım, küçümsemeden ve tatlı dille hemde senin yapmadığın gibi.
-
kardeş kusura bakma fakat, çığırtkanlık yapılınca kalıcı etki olabilir diye prospektüse ekleniyor belki gerçekten vardır fakat şu ana kadar internet ortamında denk geldiğim adamlar 1 hafta kullanıp hayatlarının karardıklarını söylüyordu. bilmiyorum genelde takıldığım sitelerde "finasteride killed my children and wife" geyiği vardı. belki ondan ciddiye alamıyorum. şu an bir projeyle uğraşıyorum fakat 2-3gün içinde attığın siteyi direk incelicem, ama 1200 adamın merc-ke dava açtığı haber broscience'dan öte bişi olmuyor(tekrar söylüyorum tam incelemedim attığın siteyi çünkü vaktim dar şu aralar).
bu arada ilaç 25yıldır falan piyasada 1990 veya 1980lerde saç dökülmesi için onaylanıyodu galiba.
ve son olarak picking yapmaktan vazgeç. tüm metinde cümle seçip algı operasyonu yapıyosun siyasetçiler gibi hoş değil.
3kişi pfs için intihar etmiş. finas kullanan kaç kişi var düşün. 100binlerce ee 100binde 3kişi zaten normaldede çok saçma sebebler için inthiar ediyo, saçı döküldüğü için intihar edenlerde var, aynı şekilde sen suicide ve finasterid diye aratırsan sonuç bulursun fakat suicide diye aratırsan finasteride çıkmaz, sexual problems and finas yazarsanda aynı şeyi blulrsun fakat sexual problems yazınca finas çıkmıyor.
şimdi o küçümser tavrını alıp burada keskin çizgilerle yorumlar yapmamanı öneririm. çünkü aynı şeyi hakkında düşünsemde düzgünce konuşmaya çalışıyorum.
Bu arada bende şuna hastayım, ya ""Oturduğunuz yerden sıkmak, konuşmak çok kolay. "Yauv ben kullandım pek bişi olmadı" - "Kaynımda da var" zihniyeti, farklı değil. "" diye düşünme zihniyeti, bi ötekileştirme mi seziyorum ne.
Neyse vaktim olduğunda inan sana daha detaylı yazı yazarım, küçümsemeden ve tatlı dille hemde senin yapmadığın gibi.
1) Verebileceğin bir cevap yok. İlaç üzerinde her yıl milyar dolar kazanan bir şirket prospektüse "ilaç kullanımı bırakıldığında da yan etkileri görülmeye devam edebilir" diye kendisi ekliyorsa, senin söyleyebileceğin, verebileceğin bir cevap YOK. Madem "belki de gerçekten vardır" diyecektin ilk başta neye güvenip "yauv yok öyle bir şey sallama" diyorsun? Söyleyeyim nedenini : konu hakkında bilgin yoktu, ondan.
2) 1400 "reported case" var ve "broscience" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmediğini düşünüyorum. Alakasız bir yerde kullanmışsın. Bu yan etkileri gören herkesin gidip Merck'e dava açabileceğini mi sanıyorsun? Geçiniz. 1400 kişi kalkmış, Novartis'den büyük olan bir şirkete Merck'e dava açma gayreti göstermiş. 1400 kişi. Kazanamayacağını bile bile. Dava açınca bir sonuç çıkmayacağını bilip harekete geçmeyen kaç bin kişi var, hesaplayın. Bu sadece ABD bu arada. Ppecia dünyada hemen her ülkede satılan bir ilaç. Türkiye'de kalıcı yan etki yaşadığında kime dava açaksın, nereye gideceksin?
Doğru. 25 yıldır piyasada olan ilaca 2012'de KALICI yan etki görülebileceği ve depresyona neden olabileceği yazıyor. Bu ilaç firması bilmem kaç yıldır bu etkileri yaratabileceğini bilmiyor muydu? Biliyordu. Neden daha önce eklemedi? Cevabı yazmaya gerek yok.
Evet, senin gibi konu hakkında bilgisi kısıtlı olup atıp tutan kişileri ötekileştiriyorum. Bu forumda 100'e yakın post attım, daha önce böyle bir tavır takındığımı kimse görmemiştir. Çünkü kimse bilmediği, araştırmadığı, fikrinin kısıtlı olduğu konular hakkında senin kadar rahat konuşmadı. Bana özel mesajla, buraya yazmaktan çekinen ve Finasterid konusunda soru soran bilmem kaç tane kişi oldu, benim foruma katılmam şurada 1-2 ay vardır ya da yoktur. Neden özel mesajla sordular? Çünkü açık açık sorsalar senin gibi insanlar "ben yıllardır kullanıyorum bir şey olmadı, placebo'dur o" diyip adamla dalga geçeceğini biliyorlar. Bu yüzden.
İntihar eden 3 kişi var demedim ayrıca, YAZIDA üç kişiden bahsediliyor dedim.
İstediğin zaman, istediğin detayda yazı yazabilirsin bu konu hakkında. Yazmadan önce iyice araştırıp gelmeni tavsiye ediyorum.
-
Hocam ilaç çok masum leblebi gibi yutun kimse demiyor zaten oluşabilicek yan etkilerinde herkes farkında sen yazıp yazıp duruyorsun sana karsı saygımda var şuan kullanıyorum problem yaşamıyorum kullanan kullanır kullanmayanda kullanmaz nasılki sende kullandın bıraktın onun gibi.. gerek yok herkes herşeyın farkında.
-
peki reis bende senin gibi cherry picking yapabilir miyim? buna izin var mı. Attığım çalışmaları yav bunlar yalan diyip reddetme sonra? konu hakkında bilgim var senden çok veya az bunu bilemem çünkü senin araştırma durumunu bilmiyorum fakat bunları 2-3 sene önce detaylı araştırıyordum şu an direk kaynaklı bilgi veremem çünkü sen şu an pphelpten çekiyosun bilgilerini, ki mükemmel bir bilim sitesi, hayatları before after finasterid diye yaşayan mükemmel insanlar, 15-20 sene kullanıp yaşlandığını için değilde o ilaç yüzünden cinsel sorun yaşadıklarını düşünen insanlar falan.
bu arada ppeciahelpi kabul etmiyorum kaynak olarak, ve araştırılıp yan etkisinin garantilenmediği hiç bir reported case'yide. bana gazete haberide atmıcaksın sonra.
büyük ihtimal prospektüsteki yan etki oranlarınıda kabul etmiyosundur %33 falandır senin için. pphelpte öyleydi galiba en son. bu mesajıma da cevap ver sonra ben sana işim olmayınca detaylı yazıcam.
arkadaştan da özür diliyorum konunu mahvettik.
bu arada doktorlara da bireysel güvenme, 2 üroloji doktoruyla konuştum ilaç hakkında, 1i annemin çalıştığı hastanedeydi, kadın olmak istiyosa kullansın demiş, diğeride hafif bir ilaç çok yan etkisi yok kullanabilirsin demişti, kadın olmak istiyosa kullansın diyende saçları uzatıp kelini saklamaya çalışan yaşlıca bir adamdı(belki yaşlı değildi ama kel ya hani yaşlı gözüküyor).
-
peki reis bende senin gibi cherry picking yapabilir miyim? buna izin var mı. Attığım çalışmaları yav bunlar yalan diyip reddetme sonra? konu hakkında bilgim var senden çok veya az bunu bilemem çünkü senin araştırma durumunu bilmiyorum fakat bunları 2-3 sene önce detaylı araştırıyordum şu an direk kaynaklı bilgi veremem çünkü sen şu an pphelpten çekiyosun bilgilerini, ki mükemmel bir bilim sitesi, hayatları before after finasterid diye yaşayan mükemmel insanlar, 15-20 sene kullanıp yaşlandığını için değilde o ilaç yüzünden cinsel sorun yaşadıklarını düşünen insanlar falan.
bu arada ppeciahelpi kabul etmiyorum kaynak olarak, ve araştırılıp yan etkisinin garantilenmediği hiç bir reported case'yide. bana gazete haberide atmıcaksın sonra.
büyük ihtimal prospektüsteki yan etki oranlarınıda kabul etmiyosundur %33 falandır senin için. pphelpte öyleydi galiba en son. bu mesajıma da cevap ver sonra ben sana işim olmayınca detaylı yazıcam.
arkadaştan da özür diliyorum konunu mahvettik.
bu arada doktorlara da bireysel güvenme, 2 üroloji doktoruyla konuştum ilaç hakkında, 1i annemin çalıştığı hastanedeydi, kadın olmak istiyosa kullansın demiş, diğeride hafif bir ilaç çok yan etkisi yok kullanabilirsin demişti, kadın olmak istiyosa kullansın diyende saçları uzatıp kelini saklamaya çalışan yaşlıca bir adamdı(belki yaşlı değildi ama kel ya hani yaşlı gözüküyor).
Ben de arkadaştan özür diliyorum, ancak diğer konusunda ilacı kullanmayı düşünmediğini belirtimişti o yüzden çok da problem olacağını sanmıyorum bu konuyu tartışmanın.
Şimdi,
Konu hakkında en ufak bir okumuşluğun olsa Merck'in ilaç kullanımı durdurulduğunda yan etkilerin görülmeye devam edebileceğini eklediğini bilirdin. Kısacası benimle tartışabilecek düzeyde bir araştırma yapmışlığın olduğunu sanmıyorum çünkü hala tüm olayın Ppeciahelp ile alakalı olduğunu falan sanıyorsun. O site çoktan öldü, kullanılmıyor. Bitti yani. Oraya giren çıkan yok. Bu konular her konuşulduğunda "yauv öyle bir site var manyak dolu her şeyi ppecia'ya yüklüyorlar" şu cümlenin modası 2011, 2012'de falan bitti. Forumun tek faydası yapılan araştırmalarda, ABD'den üye olan kişileri çağırıp anket yaptırmak, kan değerlerine baktırmak ya da o kişilerden değerleri toplamak.
- Doktorlara güvenme (Türkiye'de PFS ve Finasterid üzerine araştırma yapmış doktor sayısı bir elin parmalaklarını geçmiyor. Bahsettiğin Ürologlar kim bilmiyorum ancak adını verirsen onlardan biri mi, değil mi söylerim)
- Forumlara güvenme
- Araştırmalara güvenme
- Gazete haberine güvenme (Gazete haberi dediğin şey olay hakkındaki bilgilerin toplandığı ve referanslarla yazılmış detaylı bir yazı bu arada. Sabah gazetesinin sağlık köşesinden alıntı değil)
Kime güveneyim, konu hakkında limitli bir bilgiye sahip olan sana mı?
"%33 falandır senin için"
Benim adıma da konuş istiyorsan? Senin söylediklerinin yanlış olduğunu direkt olarak kanıtladım, şimdi benim adıma konuşup benim söylediklerimi mi çürüteceksin?
Bence sen bu konu hakkında fazla kafanı yorma. Al Ppecia'nı, iç suyunu saçını koru. Bu konuyu tartışabilecek seviyede, bilgide olan birini ben attığı 1-2 mesajda anlıyorum, sen onlardan biri değilsin.
Güzel, sağlıklı saçlar diliyorum.
-
Çalışmalara güvenme mi dedim ben. Bak birde yalandan birşeyler ekleyip çıkarıyosun. Yanılıyo olabileceğine imkan vermiyosun dimi. Elindeki bilgi kesin doğru yani. Aksini iddia eden bilgilerde yanlış. Yapma lütfen şu pickingi, sana birşey katmaz hayatta hiçbir zaman bir adım öteye gidemezsin böyle keskin fikirlere sahip olarak ve cımbızla laf çekip onu yontarak falan, neyse triggerlanıyorum bunca işin arasında hala yazıyorum
-
Yanılıyor olabileceğime imkan vermiyorum evet. İlacı yapan firma bile doğrusunu 20 yıl sonra kabul etmişken, sana ne oluyor yahu? Ne bilgin var da konuşuyorsun? Konu hakkında gram araştırma yapmamışsın, tek dayanağın "2 yıldır ilacı kullanıyorum bir sakıncasını görmedim" bu. Tek dayanağı bu olan birinin söylediklerini niye dinleyeyim?
Nerede "picking" yaptığımı söylersen daha iyi olur, karşı sav olarak en başından beri söylediğin tek şey "picking" yapmam. Doğru düzgün bir anti-tezin bile yok. Sadece boş laf yapıyorsun. Laf salatası. Boş boş konuştuğun haliyle söylediğim şeyler seni tetikliyor, haklısın. Şu düştüğün duruma kimse düşmek istemez.
Bu arada "hiçbir zaman öteye gidemezsin" diyorsun, kim olduğum hakkında en ufak bilgin yok. Nereden biliyor gitmediğimi? Şu son 3 mesajında yaptığın mantık hatalarını yazmak istemiyorum.
2012 yılında Merck'in "tamam, siz haklısınız. İlacın kalıcı yan etkileri var ve kullanımı bırakıldıktan sonra da bu yan etkiler devam edebilir" dediği, her şeyi bitiren o araştırma, buyur :
https://peerj.com/articles/3020/
Ha, vakti olmayanlara söyleyeyim sonuç şu : 11.909 kullanan kişi arasında 167 kişide KALICI olarak cinsel hasar yaratıyor ilaç. Epey detaylı bir araştırma, isteyen açar okur. Bunun gibi 3-4 tane daha Merck'in belini kıran, PFS'in doğru olduğunu kanıtlayan araştırma var ama onları daha sonraya saklıyorum. Bakalım bazı arkadaşlar ne kadar sürdürmeye çalışacak bu "yok haksız da olabilirsin o kadar emin olma" oyununu.
İnsanımızdaki ilk problem : Konu hakkında bilgisi olmayıp fikre sahip olmak.
İnsanmızdaki ikinci problem : Konu hakkında bildikleri yanlış olunca "tamam, sen haklıymışsın" diyememek.
-
Cinsel istekte azalma, Peniste yetersiz sertleşme, Erken boşalma, Memelerde sızlama, Memelerde büyüme (jinekomasti), Meni (ejekulat) miktarında azalma ve sıvılaşma,Vücut kıllarında azalma,Sakalın geç uzaması, Sık idrara çıkma, Yumurtalıklarda ağrı,yaglanma vs
bunlar zaten bılındık bu ılacı kullananlar için olaşabılıcek yanetkıler bunları ınkar eden yok bunlardan herhangı bır sıkıntıyı yaşayanda ılacı bırakır bu forumda sürekli bu tartışmalar olur
yanı senın bahsettıklerın yeni bır durum yada gızlenen saklanan bır durum degil
kullanıp problem yaşamayanlar devam edıyor bu problem yaşamıyacak yada yaşayacak anlamına gelmez.
genelde zaten bu ilacı 1 sene kullan dıye tavsıye eder ekımcılerde
saç ekımı yaptıran kışınınde 1 sene kullanmasında fayda var..
oyüzden süreklı bunları konuşup kullanan ınsanlarıda huzursuz etmenin bır anlamı yok cunkı ben huzursuz oluyorum okudukça
sıkıntı yaşadığımı hıssedersem bırakırım ama bu yazılar benı çok olumsuz etkılıyor.
-
İki forum üyesi benden özür dilemiş konumu kirlettiklerini düşünerek öncelikle estağfirullah diyorum. Amaç bilgilenmek. Hiç kullanmasamda bilgi sahibi olmayı isterim tıplı kanser ya da diyabet olmama rağmen bunların araştırmasını yaptığım gibi. Ben herhangi hormon baskılayıcı bir ilaç kullanmam. Yani sadece testeron değil baya baya vücutta işlevi olan hiçbir hormonu saçım başım için oram buram için baskılamam. Bunu doğru bulmuyorum çünkü herşeyden ziyade birçok durumda kanseri tetikleme olayı yüksel ihtimal ki bunun için hormonlar ve kanser arasındaki ilişkiyi yeteri kadar araştıran amatör bir meraklı bile bilir. Kaldı ki erkeklik organının işlevini herhangi bir şekilde sekteye uğratma ihtimali olan bir ilacı ben zaten kullanamam korkarım. Ha bu beni korkak yapabilir yada psikolojik açıdan endişeli yapabilir ama çok mühim değil. Bunun dışında zaten hormon baskılayıcı tüm ilaçlar risklidir(salgılanan hormon sağlığa zarar oluşturmuyor doğal mecrasında salgılanıyorsa) ve ilaç firmalarının bu konu hakkında yaptığı açıklamalar tamamen finans politikasıdır fayda politikası değil. Zaten lobileşmiş dünyamın dört köşesinde her türlü hukuk imkanına sahip adamlar haline gelmişler. Dünyada sigara satılıyor beyler:) bunu dünya halkı yasaklayamıyor. Yani ihtiyaç ve bağımlılık arttıkça ilaçların piyasaya sürülme politikası halk sağlığına değil finans kaynağını arttırmak adınadır. Kel kalırsak kalırız. Saçımı çektim attım. Bir arkadaş çok kel değilsin falza olumsuz düşünmüssün eksik bölgelere ekim yapabilirsin derken bir arkadaş yaşına göre ileri seviyedesin ekim ilerde net gerekicek deyip direk analizimi yaptı. Bende ilk defa bu konulara takıldım. Benim tek derdim yahu şu kafamdaki saçları nasıl çok az kayıpla 7-8 sene sonrasına hadi olmadı 5-6 sene sonrasına götürebilirimdi. Bunun için şampuan, faydalı bir bakım yöntemi önerilir belki dedim ama tek çare o hormon baskılayıcı ilacı kullanmakmış. Yada minoxil kullanımıymış oda zaten belli bir süre sonra etkisini kaybediyor dökülmeni olması gereken yere geri getiriyormuş. Yani anladığımız ekim dışında çözüm yok ki bence ekimde bir çözüm değil çünkü ekilen saçlarda dökülebiliyor yada ekim esnasında var olan saçlarına zarar getirip bu sefer olanı döküyor. Anlayacağınız 3-4 sene içinde kel kalacağımı anlamış hatta daha kalmadan kabullenmiş vaziyetteyim. Çok önemsiyor muyum? Evet 2 aydır bu durumla karşı karşıyayım ve şoktayım insan bu kadar genç yaşta beklemiyor çok üzülüyor hayatım bitti diyor artık kimse bana bakmayacak hatta onuda geçtim iş hayatıma sekte vuracak bu dış görüntü filan diyor ama bu ne kadar böyledir zaman gösterecek. Saç bilimi ilerlemiyor. İlerlemeye yaklaşmıyor bile ve en az 2050-2100 senesine kadarda herhangi bir ilerleme beklenmiyor bile teknik olarak anladığım bu. İşin özü saçlar gitti. Artık saçsız yaşamayı öğreneceğiz. Ha belki itici görünecek belki kimse bizi beğenmeyecek yada daha kötüsü fikirlerimizi bile dikkate almayacak ama buda böyledir. Evrim seni değil başkalarını seçti ve onlar senden çok daha güzel belkide çok daha mutlu yaşayacaklar. Temel olarak buna direnmeyi manasız buluyorum zaten. Çünkü sakat doğanlar 25-30unda kanser olanlar kör olanlar konuşamayanlar hareket bile edemeyenler var bu dünyada. Evrim nasıl benim onlardan daha mutlu yaşamamı genlerime kodladıysa başka adamlara görede çok daha mutsuz zevksiz renksiz değersiz yaşamıda bana kodlayacak. Seleksiyonda en mükemmel olan en mükemmel olanı arayamayacağına göre zaten bu yokoluşa kadar gidecek. Açıkçası çok daha önemli şeylerin olduğu şu dünyada çok daha berbat acıların yaşandığı şu dünyada Allah sağlık huzur versinde varsın kadınlar bakmasın. Varsın patronlar ikinci plana itsin. Varsın insanlar dalga geçsin kel desin. Nolacak ki? En fazla ne olabilir? Babamın saçını merak etmiştim attım buraya öğrendim. Şimdi düşünüyorum da bende ilerde onun gibi kel olacağım. Ama şimdi şimdi daha net düşünüyorumda onun kadar olayım neydi Norwood muydu? Norwood 9 olayım. Annem kadar olayım norwood 16 olayım. Yani bende konuyu niye buraya getirdim bilmiyorum ama kendi kendine geldi. Gelmesede olurmuş. Yada geldiği iyi olmuş. Ne bileyim işte. Evet.
Not: Bu forumun konu dışına ihtiyacı var.
-
Cinsel istekte azalma, Peniste yetersiz sertleşme, Erken boşalma, Memelerde sızlama, Memelerde büyüme (jinekomasti), Meni (ejekulat) miktarında azalma ve sıvılaşma,Vücut kıllarında azalma,Sakalın geç uzaması, Sık idrara çıkma, Yumurtalıklarda ağrı,yaglanma vs
bunlar zaten bılındık bu ılacı kullananlar için olaşabılıcek yanetkıler bunları ınkar eden yok bunlardan herhangı bır sıkıntıyı yaşayanda ılacı bırakır bu forumda sürekli bu tartışmalar olur
yanı senın bahsettıklerın yeni bır durum yada gızlenen saklanan bır durum degil
kullanıp problem yaşamayanlar devam edıyor bu problem yaşamıyacak yada yaşayacak anlamına gelmez.
genelde zaten bu ilacı 1 sene kullan dıye tavsıye eder ekımcılerde
saç ekımı yaptıran kışınınde 1 sene kullanmasında fayda var..
oyüzden süreklı bunları konuşup kullanan ınsanlarıda huzursuz etmenin bır anlamı yok cunkı ben huzursuz oluyorum okudukça
sıkıntı yaşadığımı hıssedersem bırakırım ama bu yazılar benı çok olumsuz etkılıyor.
Tartışılan konu yan etkiler değil. İlaç kullanımı bırakıldığında kesin olarak tüm yan etkilerin geçeceğini iddia etmek.
İnsanları huzursuz etmek de amaç değil. Bilgilendirmek. Ben konuştuğum herkese özellikle yan etki görme ihtimalinin gerçekten çok düşük olduğunu, muhtemelen hiçbir yan etki görmeyeceğini altını çizerek söylüyorum. Her konu açıldığında piyasada saç dökülmesine karşı mevcut ve ulaşımı en kolay olan ilacın Finasterid olduğunu da vurguluyorum. Önceki mesajlarıma bakabilirsiniz.
Ama biri gelip de "ortada kalıcı hasar verme durumu yok. kullanmayı bırak hepsi geçer." derse bu yanlış bilgilendirmeye girer. Bu forumun amacı insanları doğru şekilde olabilecekleri konusunda uyarmak, bilgilendirmek mi yoksa olasılıkları göz ardı ettirmek mi?
-
Şişik bir egoya sahip olup olmadığını merak ettiğim için pas attım. Ve pasımı asist yaptığın için teşekkür ediyorum. Ben bilgi ve kendini geliştirme olayına felsefik yaklaşıyorum biraz. Yani aslında herkes kendine göre birşeyler bilir yada bilmez ve bildiğimiz herşey yanlış olabilir. Ve her an kendini geliştirebilirsin, fikirlerin hiç bir zaman keskin olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Kastetmediğim şeyleri yapmış gibi anlatıp beni kötülüyosun okuyunca bile ben ne salak bir adammışım diyorum. İlaç genel olarak tolere edilebilir bir ilaç ve yanetkilerinin geçmeme olasılığı benim en son baktığım kaynaklarda çok düşüktü. Türkiyede trafik kazası ve terör olayında ölme olasılığın daha yüksek.
Edit: mobilden yazdığım için son mesajını görmeden oluşturdum bu postu. Aynı şeyi söylüyoruz fakat sen farklı noktalarda yükseliyosun
-
Anlıyorum ben uzunzamandır kullanıyorum yan etki görmedim tabi muhakkak ufakta olsa bazı etkılerı olabilir sonucta ilaç kullanıyoruz bunlar normal ciddi bir yan etki görürsem bırakırım ama yan etki görünce üzerine gidersem belki ozaman kalıcı hadarlar olabılır.. ama büyük ihtımal genelde ilacı bırakınca problemlerınde zamanla düzeldiği gebel bir kanı ama düzelmez diyede idda etmem bırazda piskolojik bu sorunları yaşadıktan sonra bazı ınsanların toparlanmasıda zor olabiliyor ama idda etmiyorum.
Bu konuları okudukca açıkcası huzursuz oluyorumyan etki gördüğünü düşünen arkadaşlar var ise bıraksın demek doğru olucak zaten bunu herkes söyler bu forumda.. iyi geceler
-
Şişik bir egoya sahip olup olmadığını merak ettiğim için pas attım. Ve pasımı asist yaptığın için teşekkür ediyorum. Ben bilgi ve kendini geliştirme olayına felsefik yaklaşıyorum biraz. Yani aslında herkes kendine göre birşeyler bilir yada bilmez ve bildiğimiz herşey yanlış olabilir. Ve her an kendini geliştirebilirsin, fikirlerin hiç bir zaman keskin olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Kastetmediğim şeyleri yapmış gibi anlatıp beni kötülüyosun okuyunca bile ben ne salak bir adammışım diyorum. İlaç genel olarak tolere edilebilir bir ilaç ve yanetkilerinin geçmeme olasılığı benim en son baktığım kaynaklarda çok düşüktü. Türkiyede trafik kazası ve terör olayında ölme olasılığın daha yüksek.
Edit: mobilden yazdığım için son mesajını görmeden oluşturdum bu postu. Aynı şeyi söylüyoruz fakat sen farklı noktalarda yükseliyosun
Fikirlerini geliştirmeye ve değiştirmeye açık biriysen, umarım yazdıklarım bir nebze sana fayda sağlamıştır. Diyebileceklerim bu kadar.
Madem huzursuz oluyorsunuz ya da etkileniyorsunuz, bundan sonra daha dikkatli konuşurum. Kalp kırdıysam, bozduysam affola.
İyi geceler herkese.
-
Anlıyorum ben uzunzamandır kullanıyorum yan etki görmedim tabi muhakkak ufakta olsa bazı etkılerı olabilir sonucta ilaç kullanıyoruz bunlar normal ciddi bir yan etki görürsem bırakırım ama yan etki görünce üzerine gidersem belki ozaman kalıcı hadarlar olabılır.. ama büyük ihtımal genelde ilacı bırakınca problemlerınde zamanla düzeldiği gebel bir kanı ama düzelmez diyede idda etmem bırazda piskolojik bu sorunları yaşadıktan sonra bazı ınsanların toparlanmasıda zor olabiliyor ama idda etmiyorum.
Bu konuları okudukca açıkcası huzursuz oluyorumyan etki gördüğünü düşünen arkadaşlar var ise bıraksın demek doğru olucak zaten bunu herkes söyler bu forumda.. iyi geceler
huzursuz olucak bir durum yok olumsuz bişey konuşmuyorlar güzel bilgiler paylaşıyorlar dostum.
-
Yanılıyor olabileceğime imkan vermiyorum evet. İlacı yapan firma bile doğrusunu 20 yıl sonra kabul etmişken, sana ne oluyor yahu? Ne bilgin var da konuşuyorsun? Konu hakkında gram araştırma yapmamışsın, tek dayanağın "2 yıldır ilacı kullanıyorum bir sakıncasını görmedim" bu. Tek dayanağı bu olan birinin söylediklerini niye dinleyeyim?
Nerede "picking" yaptığımı söylersen daha iyi olur, karşı sav olarak en başından beri söylediğin tek şey "picking" yapmam. Doğru düzgün bir anti-tezin bile yok. Sadece boş laf yapıyorsun. Laf salatası. Boş boş konuştuğun haliyle söylediğim şeyler seni tetikliyor, haklısın. Şu düştüğün duruma kimse düşmek istemez.
Bu arada "hiçbir zaman öteye gidemezsin" diyorsun, kim olduğum hakkında en ufak bilgin yok. Nereden biliyor gitmediğimi? Şu son 3 mesajında yaptığın mantık hatalarını yazmak istemiyorum.
2012 yılında Merck'in "tamam, siz haklısınız. İlacın kalıcı yan etkileri var ve kullanımı bırakıldıktan sonra da bu yan etkiler devam edebilir" dediği, her şeyi bitiren o araştırma, buyur :
https://peerj.com/articles/3020/
Ha, vakti olmayanlara söyleyeyim sonuç şu : 11.909 kullanan kişi arasında 167 kişide KALICI olarak cinsel hasar yaratıyor ilaç. Epey detaylı bir araştırma, isteyen açar okur. Bunun gibi 3-4 tane daha Merck'in belini kıran, PFS'in doğru olduğunu kanıtlayan araştırma var ama onları daha sonraya saklıyorum. Bakalım bazı arkadaşlar ne kadar sürdürmeye çalışacak bu "yok haksız da olabilirsin o kadar emin olma" oyununu.
İnsanımızdaki ilk problem : Konu hakkında bilgisi olmayıp fikre sahip olmak.
İnsanmızdaki ikinci problem : Konu hakkında bildikleri yanlış olunca "tamam, sen haklıymışsın" diyememek.
şurdaki linki inceledim(hepsini değil kısa bi özet olarak okudum), çalışma hakkında bir şüphem yok fakat eksik değil mi sence? placebo kontrol grubu yok ve buna rağmen persistent ed %1.4 çıkmış. Bir şey iddia etmiyorum ki çünkü celalleniyorsun, ama ne kadar güvenilir böyle bir araştırmaya sonuçta mutlaka persistent ed çıkıcaktı olmama ihtimali yok placebo-kontrol grubu olmadığı için, kontrol grubunu uzun süreli finas-kısa süreli finas-uzun süreli placebo-kısa süreli placebo şeklinde yapsalar daha doğru yüzdeler ortaya çıkardı, çünkü bu araştırma uzun süreli kullanımın kısa süreli kullanıma göre kalıcı yan etki oranını ölçüyor. bize bir bilgi veriyor fakat çıkan oranın doğru olmadığını düşünüyorum ki aynı şeyide belirtmişler zaten placebo olsaydı daha doğru bir oran çıkardı diye.
Finas yan etki yapmıyor demiyorum, genel olarak tolere edilebilen bir ilaç diyorum.
Üstte dedim bi yerde,ülkemizde trafik kazasında ölme ihtimalimiz finastan kalıcı yan etki alma ihtimalimizden daha yüksek diye biliyorum.
diğer araştırmalarıda atabilirsin en azından bilgilenirim, şu 1-2 hafta geçsin hepsine teker bakarım
-
Yanılıyor olabileceğime imkan vermiyorum evet. İlacı yapan firma bile doğrusunu 20 yıl sonra kabul etmişken, sana ne oluyor yahu? Ne bilgin var da konuşuyorsun? Konu hakkında gram araştırma yapmamışsın, tek dayanağın "2 yıldır ilacı kullanıyorum bir sakıncasını görmedim" bu. Tek dayanağı bu olan birinin söylediklerini niye dinleyeyim?
Nerede "picking" yaptığımı söylersen daha iyi olur, karşı sav olarak en başından beri söylediğin tek şey "picking" yapmam. Doğru düzgün bir anti-tezin bile yok. Sadece boş laf yapıyorsun. Laf salatası. Boş boş konuştuğun haliyle söylediğim şeyler seni tetikliyor, haklısın. Şu düştüğün duruma kimse düşmek istemez.
Bu arada "hiçbir zaman öteye gidemezsin" diyorsun, kim olduğum hakkında en ufak bilgin yok. Nereden biliyor gitmediğimi? Şu son 3 mesajında yaptığın mantık hatalarını yazmak istemiyorum.
2012 yılında Merck'in "tamam, siz haklısınız. İlacın kalıcı yan etkileri var ve kullanımı bırakıldıktan sonra da bu yan etkiler devam edebilir" dediği, her şeyi bitiren o araştırma, buyur :
https://peerj.com/articles/3020/
Ha, vakti olmayanlara söyleyeyim sonuç şu : 11.909 kullanan kişi arasında 167 kişide KALICI olarak cinsel hasar yaratıyor ilaç. Epey detaylı bir araştırma, isteyen açar okur. Bunun gibi 3-4 tane daha Merck'in belini kıran, PFS'in doğru olduğunu kanıtlayan araştırma var ama onları daha sonraya saklıyorum. Bakalım bazı arkadaşlar ne kadar sürdürmeye çalışacak bu "yok haksız da olabilirsin o kadar emin olma" oyununu.
İnsanımızdaki ilk problem : Konu hakkında bilgisi olmayıp fikre sahip olmak.
İnsanmızdaki ikinci problem : Konu hakkında bildikleri yanlış olunca "tamam, sen haklıymışsın" diyememek.
şurdaki linki inceledim(hepsini değil kısa bi özet olarak okudum), çalışma hakkında bir şüphem yok fakat eksik değil mi sence? placebo kontrol grubu yok ve buna rağmen persistent ed %1.4 çıkmış. Bir şey iddia etmiyorum ki çünkü celalleniyorsun, ama ne kadar güvenilir böyle bir araştırmaya sonuçta mutlaka persistent ed çıkıcaktı olmama ihtimali yok placebo-kontrol grubu olmadığı için, kontrol grubunu uzun süreli finas-kısa süreli finas-uzun süreli placebo-kısa süreli placebo şeklinde yapsalar daha doğru yüzdeler ortaya çıkardı, çünkü bu araştırma uzun süreli kullanımın kısa süreli kullanıma göre kalıcı yan etki oranını ölçüyor. bize bir bilgi veriyor fakat çıkan oranın doğru olmadığını düşünüyorum ki aynı şeyide belirtmişler zaten placebo olsaydı daha doğru bir oran çıkardı diye.
Finas yan etki yapmıyor demiyorum, genel olarak tolere edilebilen ve yan etki yapmayan bir ilaç diyorum.
Üstte dedim bi yerde,ülkemizde trafik kazasında ölme ihtimalimiz finastan kalıcı yan etki alma ihtimalimizden daha yüksek diye biliyorum.
diğer araştırmalarıda atabilirsin en azından bilgilenirim, şu 1-2 hafta geçsin hepsine teker bakarım
-
şurdaki linki inceledim(hepsini değil kısa bi özet olarak okudum), çalışma hakkında bir şüphem yok fakat eksik değil mi sence? placebo kontrol grubu yok ve buna rağmen persistent ed %1.4 çıkmış. Bir şey iddia etmiyorum ki çünkü celalleniyorsun, ama ne kadar güvenilir böyle bir araştırmaya sonuçta mutlaka persistent ed çıkıcaktı olmama ihtimali yok placebo-kontrol grubu olmadığı için, kontrol grubunu uzun süreli finas-kısa süreli finas-uzun süreli placebo-kısa süreli placebo şeklinde yapsalar daha doğru yüzdeler ortaya çıkardı, çünkü bu araştırma uzun süreli kullanımın kısa süreli kullanıma göre kalıcı yan etki oranını ölçüyor. bize bir bilgi veriyor fakat çıkan oranın doğru olmadığını düşünüyorum ki aynı şeyide belirtmişler zaten placebo olsaydı daha doğru bir oran çıkardı diye.
Finas yan etki yapmıyor demiyorum, genel olarak tolere edilebilen bir ilaç diyorum.
Üstte dedim bi yerde,ülkemizde trafik kazasında ölme ihtimalimiz finastan kalıcı yan etki alma ihtimalimizden daha yüksek diye biliyorum.
diğer araştırmalarıda atabilirsin en azından bilgilenirim, şu 1-2 hafta geçsin hepsine teker bakarım
Bir şey "şuan" iddia etmiyorsun, başta ediyordun.
Eksik de değil, bir kısmını okuyarak çalışmanın ne boyutta yapıldığını anlaman mümkün olmuyor malesef. Merck bu araştırmadan sonra dağıtımını yaptığı tüm ülkelerde prospektüse kullanımı bıraktıktan sonra kalıcı hasar verebileceğini ekledi. Araştırma istedin, 10.000 kişi üzerinde yapılan araştırmayı gönderdik. "Güvenilir değil"'den başka bir şey ortaya koyman gerekiyor. PFS'in olmadığına dair 10.000 kişi üzerinde yapılmış ve sonucu negatif çıkmış, Merck tarafından finanse edilmemiş (1999 ve öncesi olmayan) bir araştırma getirebilir misin? Hayır. Ppecia'yı en fanatik şekilde destekleyenler bile PFS'in varlığını kabul etmişken (Tressless'da bile artık en pro-ppecia'cılar PFS var diyor) senin burada "güvenilir mi" diye soruyor olman saçmalamaktan öteye gitmiyor, üzgünüm.
"Buna rağmen %1.4 çıkmış"
Zaten %10 çıkacak olsaydı bu ilacı satmaları mümkün olmazdı.
Genel olarak tölere edilebilen bir ilaç olmasayadı zaten kozmetik amaçlarla kullanılamazdı. Sorun senin en başta "ilacı bırak geçer" demenden ibaret. Aksine, PFS özellikle 40 yaşın altındaki genç erkeklerde tahmin edilenden daha fazla görülen bir durum. PFS denilince aklına "intihar eden, erkekliği biten, hayatı kararan" insanlar geliyorsa bu da yanlış, ilacı kullanmaya başladığındaki haline %100 geri dönemediysen ve belli başlı hasarlar kalmışsa (ufak bir anksiyete bile bunun içine girer) bu da PFS'dir.
Trafikte ölmemizle Finas'dan kalıcı hasar yememizi kıyaslayamazsın bu arada, trafiğe çıkan araç sayısı, insan sayısı ve bir sürü değişken var; mantık hatası yaratan bir örnek.
Bu arada Brotzu hakkında da yarım yamalak paylaşımda bulunmuşsun, bu ayın ortasını beklediğimden cevap yazmadım. Paylaştığın araştırma Brotzu ilk ortaya çıktığında yani 3-4 yıl önce paylaşılan araştırma. Yeni bir şey değil.
Ekleme : Merck itiraf etmeden önce saç ekimi uzmanları / cerrahlar / dermatologlar Ppecia'yı tavsiye ederken senin gibi "yan etki görülürse bırakırsın, geçer" diyorlardı. Merck itirafta bulunduktan sonra "legal" bir zorunlulukları var ve Ppecia'nın kullanımı bırakılsa bile yan etkilerin geçmeyebileceğini belirtmeleri gerekiyor.
Bkz : https://www.realself.com/question/los-angeles-ca-pro - pecia-side-effects-continued
2011'de olsaydık senin dediğin gibi hala "PFS gerçek mi, değil mi" tartışmasına girilirdi de o köprünün altından çok sular geçti. İlacın en sıkı destekçileri, yıllardır tavsiye eden doktorlar, ilacı üreten şirket hepsi kabul etmişken senin hala bazı şeylerde inat etmeye çalışmanı görmek, sonra bana yazdığın "egolusun" gibi şeyleri okumak hakikaten çok güldürüyor beni.
-
brotzuyu yeni diye paylaşmadım zaten, ama eski olduğunu da bilmiyordum gördüm paylaştım burada. sadece bu arada gündemde diye paylaşmak istedim.
ve bu arada 2.postumdan itibaren olabilir dedim zaten ben pfs'in ama büyük çoğunluğunun kafasında yaşadıklarını düşünüyorum bu olayı(özellikle internette saçma sapan ağlayanlar) ki bunuda belirttim ama sen tek cümleye odaklanıp ordan cevap veriyorsun işte ben buna picking diyorum. Başını sonunu kesip cevap atıyosun.
ben diyorum ki direk finasa bağlamak herşeyi mantıklı değil. Hayatında zamanla olan vucüdunda değişen herşeyi finasa bağlamak hiç mantıkllı değil. 20 yaşında başlayıp 40 yaşında 20 yaşındaki gücüm yok demen mantıklı değil, insanlar yaşlanıyor gençler ergenlik sonrası libidolarını her zaman koruyamıyor. o yüzden bu tür araştırmalarda placebo kontrolü yapılmalı çünkü bu yan etkileri diğer şartlardan ayırmalıyız ki daha doğru bir sonuç ortaya çıksın.
Daha fazla çalışma varsa at lütfen tekrar söylüyorum okumaktan zarar gelmez.
-
Tek cümleye odaklandığım falan yok. Yazdıklarından alıntı yapıyorum, nereye cevap verdiğimi gör diye.
"Internette saçma sapan ağlayanlar" konusu :
- PFS son 3-4 yılda tüm kesimler tarafından gerçek olduğu kabul edilmeye başlayan bir konu haline geldi. Başına böyle bir şey gelmiş olsaydı ne yapacaktın? Ürologların, endokrinologların bile tam olarak açıklayamadığı bir konu. (üzerinde özellikle çalışanlar hariç) Doktora gidiyorsun kan değerlerinde sıkıntı yok, haliyle açıklayamıyorlar. Yapacak tek şey kalıyor, internette bunun gerçek olup olmayacağını sormak. Sonra da söylediklerine senin yaptığın gibi "saçmalamak" deniyor. Herkesin düşebileceği o aciz durumda ne yapman gerekiyor, bunu söylemen lazım.
- Zaten ilginç olan 40 yaşından önceki genç bireylerde PFS'in daha fazla görünüyor olması. 50 yaş üstünde 5 mg finsaterid kullanan yaşlı kişilerde PFS göremiyorsun, adamlar zaten andropoz yoluna girmiş durumda. Haliyle yaşadıkları cinsel problemleri ya da fiziksel sıkıntıları finasterid / proscr'a bağlamıyorlar. Genç ve hormonları yüksek bir şekilde çalışan kişilerde PFS daha fazla görülüyor. İlk attıgım TONIC yazıdında da bu konuya değinilmiş zaten.
1) https://www.researchgate.net/publication/308996540_Exploring_the_neural_mechanisms_of_finasteride_A_proteomic_analysis_in_the_nucleus_accumbens
Recent evidence has shown that [finasteride], albeit generally well tolerated, can induce untoward psychological effects in a subset of patients; furthermore, this drug may have therapeutic efficacy for a number of different neuropsychiatric conditions, ranging from Tourette syndrome to schizophrenia. In rat models of these conditions, FIN has been shown to block the effects of dopamine receptors in the nucleusaccumbens (NAcc), a key terminal of the dopamine mesolimbic system.
2) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26296373
3) https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/andr.12147
4) https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/phar.1612
Conclusion: Our study suggests that young men receiving low-dose finasteride as treatment for androgenic alopecia are at risk of persistent SD, and this risk might contribute to SI.
5) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25871957
While the mechanisms of the sexual side-effects in humans is incompletely understood, one study found lower cerebrospinal fluid concentrations of dihydrotestosterone, progesterone, dihydroprogesterone and allopregnanolone, and higher levels of testosterone, 5α-androstane-3α,17β-diol and pregnenolone
6) https://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/fullarticle/2212246
7) https://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/fullarticle/1904925?resultClick=3
8 ) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4064044/
9) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24717976
Observations performed in a subset of patients treated for male pattern hair loss indicate that persistent sexual side effects as well as anxious/depressive symptomatology have been reported even after discontinuation of finasteride treatment. Due to the capability of finasteride to block the metabolismof progesterone (PROG) and/or testosterone (T) we have evaluated, by liquid chromatography–tandemmass spectrometry, the levels of several neuroactive steroids in paired plasma and cerebrospinal fluid (CSF) samples obtained from post-finasteride patients and in healthy controls.
10) http://journals.sagepub.com/doi/10.5301/jbm.5000095
11) http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0100237
12) https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/smrj.19
Ayrıca, Fransa (https://www.nouvelobs.com/sante/20171113.OBS7275/le-prop ecia-ce-medicament-anti-chute-de-cheveux-accuse-de-ruiner-des-vies.html), Almanya (http://www.zeit.de/2018/09/finasterid-haarwuchsmittel-erektionsprobleme-klage-pharmaindustrie) geçen yıl Ppecia için ayrı önlemler alacağını ve kullanan kişileri bu kalıcı yan etkiler konusunda net bir şekilde bilgilendireceğini duyurdu. Muhtemelen diğer ülkeler de aynı tavrı yakında koyar. Olayın artık "placebo da olabilir"'den çok öteye gittiği biliniyor. Güney Kore de geçen yıl (http://www.koreabiomed.com/news/articleView.html?idxno=812) Ppecia'nın prospektüsüne "intihara yatkınlık yaratabilir" eklemesini yapacağını duyurdu. FDA'in de kullanımı bıraktıntan sonra yan etkilerin devam edebileceğini söylediğini eklememe gerek yok herhalde. Çok geç kaldılar, o ayrı.
Bu arada rica ediyorum sadece başlıkları okuyarak ya da 2-3 cümleye bakarak sonuca varmayın araştırma makalelerinde.
-
Ekleme :
"Kan değerlerinde sıkıntı yok" olayı herkeste geçerli değil. Eğer "endrocine crush" yaşamışşsan, T / DHT / E2 / PG / DHEA tepetaklak olmuşsa ve bunlar testlerde ortaya çıkmışsa şanslı gruptasın. En azından buna yönelik hormon tedavisi yapmayı deneyebiliyorsun, hedefin oluyor. Bir de PFS yaşayıp kan değerleri normal çıkan kişiler var, onlar en fenası. Araştırmaları okursanız aslında finasterid'in limbik sisteme yapabileceği etkilerden de bahsedildiğini görürsünüz. Kısacası sadece hormonları etkilediği söylenemez. Herkeste farklı sebeplerden, farklı şekillerde yaşanabilecek bir durum. Bu sebeple araştırması, ortaya çıkarması uzun yıllar sürdü. Bir noktadan sonra gözardı edilemeyecek boyuta geldi.